Gazeteci Fatih Altaylı, AK Parti'nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı ve eski CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener'in TBMM Özel Kalem Müdür Yardımcısı oğlu Bedirhan Şener’in evinde rehin aldığı 80 yaşındaki anneannesi Leyla Çetiner'i silahla vurarak öldürmesini gündemine almış ve “Abdüllatif Şener’in ilke ve dürüstlük sembolü olarak tanıtıldığı bir dönemde, oğlunun psikolojik sorunları olduğu ifade edilerek TBMM’de işe alındığını” belirtmişti.
FATİH ALTAYLI'DAN MANİDAR SORU
Altaylı, “İlginç olan, Şener’in oğlunun ‘psikolojik sorunlar’ yaşadığını açıklayarak, mahkemede yapılacak savunmanın hazırlığına başlamış olması. Ancak, eğer bu kişi anneannesini öldürecek kadar ağır psikolojik sorunlar yaşıyorsa, bu sorunlar TBMM Başkanlığı gibi önemli bir makamda özel kalem müdürlüğü yapmasını neden engellememiş? Psikolojik problemler sadece evde mi yaşanıyor?” demişti.
BASINI DA SORUMLU TUTTU
Gazeteci Fatih Altaylı, bu kez olayla ilgili basına da pay biçen AKP'nin kurucularından eski Başbakan Yardımcısı ve eski CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’e tepki gösterdi. Şener, dün yaptığı açıklamada, oğlunun işsiz kalmasının sıkıntılarıyla psikolojik sorunlar yaşadığını, sonrasında en düşük maaşla Meclis personeli olarak işe başladığını ancak medyadaki söz konusu haberlerin psikolojik sorunlarını ağırlaştırdığını söylemişti.
SERT BİR DİLLE TEPKİ GÖSTERDİ
Fatih Altaylı köşe yazısında Şener’e tepki gösterdi ve şu sözlere yer verdi; Eski bakan ve emekli milletvekili Abdüllatif Şener’in oğlu anneannesini öldürdü, suç basına kaldı. Abdüllatif Şener öyle diyor. Oğlu TBMM’de işe girince haber konusu olmuş, bu da onun psikolojisini bozmuş ve bu yüzden anneannesini öldürmüş. Bu çıkarıma dense dense ‘çüşş’ denir. Eğer öyle ise bile meselenin sorumlusu Abdüllatif Şener’dir. Çünkü eğer oğlunu nepotizmin, adam kayırmacalığın dik alakasını yaparak TBMM’de işe sokmasa, öyle bir rezillik olmamış olacağı için gazeteciler bu rezilliği yazamazdı ve Abdüllatif Şener’in oğlunun da psikolojisi bozulmaz ve anneannesini öldürmezdi."
"KAYINVALİDENİZİN ÖLÜMÜNÜN NEDENİ BİZ GAZETECİLER DEĞİL"
"Yani anlayacağınız Abdüllatif Bey, kayınvalidenizin ölümünün nedeni biz gazeteciler değil, siz kayırmacı siyasetçilersiniz. Milletin çocukları açken, işsizlikten kıvranırken, belediyedeki temizlik işçisi kadrosu için on binlerce üniversite mezunu sıraya ve sınava girerken siz ‘psikolojik’ sorunlu oğlunuzu TBMM’ye sokmaktan utanmayacaksınız ve utanmadan bizleri suçlayacaksınız. Hadi oradan. Haddinizi bilin. Ya oğlunuz TBMM Başkanı öldürseydi ya da genel kurul salonuna silahla dalsaydı ne olacaktı! Onu hiç düşündünüz mü!”
