Altaylı, “Sizce bu normal mi! Devletin işi, her şeyden önce insanların canını korumak değil mi! İl Sağlık Müdürlüğü ve Emniyet böyle davranarak bu bebeklerin ölmesine bir anlamda göz yummuş olmuyor mu!” diye tepki gösterdi.

Altaylıi yazısında şunları kaydetti:

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, ihbarı Emniyet’e bildiriyor. Mevcut Bakan Memişoğlu’nun ilk hatası bu. Bu hastanelere müfettiş yollamıyor, 112’yi incelemeye almıyor. Emniyet’e de İl Sağlık Müdürü’nün yardımcısın yardımcısı imzasıyla bir yazı gidiyor. Olayın önemini bile anlamamışlar. Aylarca bir hareketlilik olmuyor, İl Sağlık Müdürlüğü konunun akıbetini sormuyor. Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı’nın soruşturma izni istemesi ile konudan haberdar oluyor. İl Sağlık Müdürlüğü, SGK’ya da haber vermiyor. Bu sistem SGK’yı soymak için kurulmuş. Kemal Memişoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü iken bu konuyu yeterli şekilde ele almadığı için belki de yüzlerce çocuk hayatını kaybediyor.

“CİMER’e ihbar 27 Mart’ta yapılıyor. Bu durum İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ne Mayıs başında intikal ettiriliyor. Kolluk kuvvetleri aynı ay içinde konudan haberdar ediliyor. Teknik takip başlıyor. Teknik takibe takılan ilk ölüm 05.07.2023 tarihinde meydana geliyor, Rouda Kadan bebek ölüyor. Ardından 12.07.2023 günü Melek Süleymanoğlu bebek sanıklar teknik takip altındayken hayatını kaybediyor. 14.08.2023 günü Muhammed Tokluoğlu bebek ölüyor. 14.10. 2023’te Mive Serdarova, 19.10.2023’te Havanur Karakoç, 16.11.2023’te Kaya, 23.11.2023’te Halime Alkari, 28.11.2023’te Ayaz Karaduman, 29.11.2023’te Öykü Helvacı ve 18.01.2024’te Michelle Nwando bebekler hayatını kaybediyor. Tüm bu ölümler teknik takibe takılan ölümler. Yani bir anlamda göz göre göre. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü de, teknik takibi yapan kolluk kuvvetleri de bu ölümleri izliyor. Kayıt altına alınıyor, gözleniyor, biliniyor. Ve harekete geçilmiyor.”

Ne olmuştu?

İstanbul'da gerek olmadığı halde özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22'si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

İddianamede neler var?

İddianamede şüpheliler için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, ölen 10 bebeğin "maktul", 5 kişinin "müşteki", Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün "suçtan zarar gören", 19 hastane ve sağlık şirketi "malen sorumlu", 47 kişi de "şüpheli" olarak yer aldı.

Kaynak: HABER MERKEZİ