Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen 7. Din Şurası’na katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, dinin toplumsal rolü ve dini kurumların sorumlulukları üzerine konuşan Erdoğan, aynı zamanda güncel dini meseleler hakkında da görüşlerini paylaştı.

'Sivil dini yapıların münakaşaları güveni aşındırmakta'

İsmailağa ve Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü arasında devam eden gerginlikle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı görevlendirdiği iddia edilmişti.

İsmailağa Cemaati’nin ‘şeyhi’ Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ölümü sonrası başlayan ‘post’ kavgasında Saadettin Ustaosmanoğlu, Cübbeli Ahmet'e 'kasetlerini patlatırız' demişti.

İsim vermeden tartışmalara değinen Erdoğan "Sivil dini yapıların kendi içlerinde ya da kendi aralarında yaptıkları münakaşalar toplumda bu müesseselere karşı güveni aşındırmaktadır. Sivil dini yapıların bu yolla yıpratılması birtakım sabık oluşumlara maalesef zemin hazırlıyor. Kötü örnekler toplumda umudun kararmasına sebep oluyor. Din adamlığıyla şovmenlik aynı kisvede bulunamaz. Şöhret hastalığı samimiyetin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun vebali ağırdır" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Bugüne kadar şuralarımızda alınan kararların takibini bizzat yaptım. Bir önceki şurada alınan kararların 5 yıllık süre zarfında yüzde 95'lik bir oranla hayata geçirilmesini takdirle karşılıyorum.

Dinimize saldırıları püskürtecek olan bizden başkası değildir. Dinimiz İslam, Mekke ve Medine'den başlayarak eşsiz bir coğrafyada medeniyetler inşa etmiştir.

'Yapay din oluşturma gayreti içindeler'

Batı'nın kan, göz yaşı, katliam ve sömürüye dayılı ilerlemesi Doğu'nun insanı medeniyetini boğmak için geçici bir dönem üstünlüğü eline geçirmiştir. Gün gelecek kutsalı ve insanı dışlayan ilerleme dönemi parantezi kapanacak, Batı uygarlığı büyük bir gürültüyle çökerken bizim insanı, ilahı aşk medeniyetimiz daha güçlü bir şekilde şaha kalkacaktır.

Dijital dünya küresel ölçekte tüm değerleri tahrip ederken Müslümanları doğrudan hedef tahtasına koyuyor. Dijital hareket yeryüzündeki tüm dinleri yıpratmak suretiyle yeni bir yapay din oluşturma gayreti içindedir.

'İslamsız Türklük furyası estiriliyor'

Bugün de medya ve sosyal medya üzerinden Lümpen ırkçı hareketler propaganda yapabilmektedir. Coğrafyamızdaki her milletin çimentosu İslam'dır. İslamsız Türklük furyası estiriliyor.

İslam varsa Türk vardır. İslam varsa Kürt vardır, Arap vardır. İslam varsa aile vardır. Ahlak vardır, edep vardır. İslam varsa bayrak vardır hürriyet vardır. İslam varsa Türkiye vardır.

Tek tük istisnai olumsuz örneklerden bütün dindarlara hakaret edilmekte, vakıflar, dernekler, tarikatlar linç edilmekte, dini ve dindarlar yıpratılmaktadır.

'28 Şubat’ı hortlamaya çalışanlara izin vermeyiz'

Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplumlarımız adeta öcü gibi gösterilmekte, tahrik edilmektedir. Buna sessiz kalmamız mümkün değildir. 2024 Türkiyesinde 28 Şubat’ı hortlamaya çalışanlara izin vermeyiz.

3-5 kendini bilmezin reyting yapmasına müsaade etmeyiz. Bu tür girişimler milli güvenlik sorunudur, RTÜK başta olmak üzere bu konularda hızlı tedbirleri ele almalıdır."

Kaynak: HABER MERKEZİ-GP