1. Derinkuyu Yer Altı Şehri: Yer altı şehirleri konuşulduğunda, Derinkuyu tarihin en etkileyici metropollerinden biri olarak kabul edilebilir. Nevşehir'in Derinkuyu ilçesinde bulunan bu eski yer altı şehrinin bir zamanlar yaklaşık 20.000 kişilik bir nüfusa ev sahipliği yapmış olabileceği tahmin ediliyor. Bu tarihi ve kültürel hazinenin ne zaman, kim tarafından ve hangi amaçla inşa edildiği konusunda çeşitli teoriler bulunmaktadır. Bazıları Derinkuyu Yer Altı Şehri'nin binlerce yıl önce Frigler döneminde inşa edildiğini düşünürken, diğerleri milattan önce 15. yüzyılda Hititler tarafından yapıldığına inanır. Ancak böylesine büyük ve karmaşık bir yapının, sadece uzaylıların sanat eseri olabileceğini düşünenler de vardır.
2. Dixia Cheng: Pekin, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olarak bilinirken, bu büyük başkentte yaşayanlar 2010 yılına kadar yer üstünde ve yer altında yaşayanlar olarak ikiye ayrılıyordu. Dixia Cheng olarak da bilinen, yer altındaki Çin Seddi adı verilen bu 85 kilometrekarelik yer altı şehir, Soğuk Savaş döneminde olası bir nükleer felaket durumunda Pekin sakinlerinin sığınabileceği bir yer olarak inşa edildi. Ancak zaman içinde şehir, kentin yoksulları ve öğrenciler için ekonomik bir yaşam alanına dönüştü. Özellikle 1980'lerden itibaren Dixia Cheng, milyonlarca insanın bir arada yaşadığı bir yer haline geldi. Ancak bu kalabalık nüfus, yaşam koşullarının sıkıntılı olduğu bir ortam yaratmıştı. Bu nedenle 2010'da Çin hükümeti, Dixia Cheng'in aktif bir yerleşim yeri olarak kullanılmasını yasakladı. Pekin'in çeşitli bölgelerine dağılmış olan 90'dan fazla Dixia Cheng girişinden birçoğu yıkıldı veya kapatıldı.
3. Matiate Yer Altı Şehri: Anadolu, binlerce yıldır eski medeniyetlere ve onların büyük, görkemli şehirlerine ev sahipliği yapmıştır. Bu bağlamda, Mardin'in Midyat ilçesinde bulunan Matiate, ülkemizdeki birçok yer altı şehrinden biri olarak öne çıkıyor ve tarihteki en ilginç yer altı şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, bu şehirdeki bazı yapıların 1900 yıl öncesine kadar uzandığını ve bazılarının ise 19. yüzyıla tarihlendiğini belirtiyorlar. Ayrıca Matiate Yer Altı Şehri'nin, farklı dönemlere ait çeşitli sanat eserlerine, tapınaklara, odalara, tünel ve su kuyularına ev sahipliği yaptığı ifade ediliyor. Bu muazzam yer altı yerleşim yerinin bir zamanlar 60.000 kişinin aynı anda yaşadığı tahmin ediliyor. Ancak ne yazık ki, yaklaşık 2000 yıl boyunca dokunulmadan korunmuş olan bu devasa şehrin sadece çok küçük bir kısmının gün yüzüne çıkarılabildiği belirtiliyor.
4. Orvieto: Binlerce yıl önce İtalya'nın günümüzünde bulunan topraklarında yaşamış olan Etrüsk halkı, yer altında yaşamı seven topluluklardan biriydi. Bu halkın Orvieto bölgesinde inşa ettiği yer altı şehri de oldukça ilgi çekici özelliklere sahiptir. Orvieto Yer Altı Şehri'nde keşfedilen unsurlar arasında odalar, değirmen taşları, hayvan yalakları, tüneller, depolar ve fırınlar bulunmaktadır. Bu şehir ve içindeki yapıların büyük bir kısmının Etrüsk halkı tarafından inşa edildiği bilinmektedir. Ancak tarihçiler, M.Ö. 264 yılında şehri ele geçiren Roma İmparatorluğu'nun da buradaki inşaat faaliyetlerini sürdürdüğünü belirtmektedirler.
5. Wieliczka Tuz Madeni: Polonya'nın Krakow şehri yakınlarındaki Wieliczka Tuz Madeni, teknik olarak bir yer altı şehri olmasa da tarihteki en ilginç yer altı yapılarından biri olarak kabul edilir. İlk kez milattan önce 13. yüzyılda faaliyete geçen maden, yüzyıllar boyunca bölgenin sosyal ve ekonomik hayatının en önemli parçasıydı. Orta Çağ'ın sonlarında, madende 300 ila 500 arası işçi çalışıyor ve günlük 8000 ton tuz üretiliyordu. Ekonomik önemi nedeniyle Wieliczka Madeni, işçilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için yaklaşık 2500 oda inşa edilerek tarihteki birçok yer altı şehrinden daha büyük bir kompleks haline geldi.
6. Ellora Mağaraları: Hindistan'ın Maharashtra eyaletindeki Aurangabad bölgesinde yer alan Ellora Mağaraları, tarihteki en ilginç yer altı şehirlerinden biridir. Ellora, milattan önce 200 ila milattan sonra 1000 yıllarına tarihlenen 34 farklı mimari özellikte mağarayı içermektedir. Bu mağaralardan bazıları Budist tapınakları olarak kullanılmışken, bazıları Hindu tapınakları olarak inşa edilmiştir. Bölgedeki kaya oluşumlarının oyularak yapıldığı bu tapınak ve mağara kompleksi, farklı dönemlerde önemli bir yaşam alanı olarak da kullanılmıştır.
7. Burlington Sığınağı: Bazı yer altı şehirleri binlerce yıl önce ortaya çıktı, ancak kökeni sadece birkaç on yıl öncesine kadar uzanan daha yeni yer altı şehirleri de mevcuttur. İngiltere'deki Burlington Sığınağı da görece yeni bir yer altı şehrindedir. Burlington Sığınağı, Soğuk Savaş yıllarında İngiltere'deki üst düzey hükümet yetkililerinin nükleer savaş veya olası bir işgal durumunda sığınabileceği güvenli bir yerleşim alanı olarak inşa edildi. Ancak bu yaşam alanı o kadar büyük ve gizliydi ki, 2000'li yıllara kadar hükümet için önemli bir mali yük oluşturuyordu. Bu nedenle İngiltere hükümeti, 2004 yılında böyle bir sığınak varlığını açıkladı ve tamamen kullanılmaz hale getirildiğini duyurdu.