Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı, 2025 yılı Ramazan ayının 29 gün süreceğini açıkladı. Kamari ay hesaplamalarına göre, Ramazan ayının ilk teravih namazı 28 Şubat Cuma günü kılınacak.
28 Şubat'ı 1 Mart'a bağlayan gece sahura kalkılacak ve aynı gün ilk iftar yapılacak.
Oruç, teravih namazı, fitre, mukabele ve Kur'an-ı Kerim'in hatmedilmesi gibi ibadetlerin ifa edildiği Kadir Gecesi 26 Mart'ta idrak edilecek. Ramazan Bayramı ise 30 Mart'ta başlayacak.
FİTRE MİKTARI
Din İşleri Yüksek Kurulunca bu yıl fitre miktarı 180 lira olarak belirlendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Halit Çalış, AA muhabirine, Müslümanların sevinç ve heyecanla beklediği zaman dilimlerinin başında ramazanın geldiğini söyledi.
Ramazanın her anının bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirten Çalış, Müslümanların ramazan boyunca evlerinde iftar verme çabasını yaygınlaştırmasının çok önemli olduğunu ifade etti.
"İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ÖNCELİK VERİLMESİ GEREKİR"
Çalış, "Hiç şüphesiz ramazanda ihtiyaç sahiplerine öncelik verilmesi gerekir. Ayrıca akrabalarımızı da ihmal etmemeliyiz." dedi.
Ramazanın aynı zamanda Kur'an-ı Kerim ayı olduğunu anımsatan Çalış, bu ayda Kur'an ile daha fazla hemhal olunmasının önemine dikkati çekti.
NEDEN 29 GÜN OLACAK
Dini ibadetlerin zaman dilimlerinin belirlenmesinde hicri takvimin esas alındığına dikkati çeken Çalış, "Orucun başlangıcı ve bitişi ramazan ayında olur. Ramazan ayı da hicri takvimde yer alan aylardan birisidir. Aynı zamanda ay takvimi olan hicri takvim, miladi takvime göre 10-11 gün kısadır. Bu yüzden bir yıl 354 gündür. Böyle olunca ramazan ayı her yıl 10-11 gün daha erkene gelir. Dolayısıyla ramazan orucunun bazen 29, bazen 30 gün olarak tutulması bundan kaynaklanır." bilgisini paylaştı.
Müslümanların ramazanda infaklarını artırması gerektiğini belirten Çalış, "Yeryüzünde nice insanımız kan ve gözyaşı içerisinde zulüm altında inliyor, açlık ve sefaletle pençeleşiyor. Bu yüzden ramazan ayında artırdığımız zekat ve infaklarımızı yıl içinde de sürdürmemiz gerekir. Böyle bir tablo varken konforlu bir hayat süremeyiz." dedi.