Dünya genelinde 530 milyondan fazla insanı etkileyen bu hastalık, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Peki, diyabeti önlemek ve yönetmek mümkün mü? Erken tanı, doğru tedavi ve sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ile diyabetle yaşamak daha kolay hale gelebilir mi?

Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, diyabetin önlenebilir ve yönetilebilir bir hastalık olduğunu belirterek, bu alanda farkındalık oluşturmanın ve teknolojik gelişmelerin büyük önem taşıdığını 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında ŞOK Gazetesi’ne anlattı. Prof. Dr. Deyneli, diyabetle mücadelede en etkili stratejilerin doğru tedavi yöntemleri, sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri ve modern teknolojiler olduğunu vurguladı.

Endokrinoloji ve Metabolik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli

Prof. Dr. Oğuzhan Deyneli, diyabet dünya genelinde giderek yaygınlaşan bir hastalık. Bu hastalığın bu denli büyümesinin arkasındaki nedenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Diyabetin dünya çapında hızlı bir şekilde yaygınlaşmasında modern yaşam tarzının büyük payı var. Hareketsiz yaşam tarzı, dengesiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve obezite, diyabetin bu kadar yaygın hale gelmesinin temel sebepleri. Ülkemizde ise bu sorun daha da belirgin hale geliyor; 12 milyon birey diyabetle yaşıyor. Üstelik yapılan araştırmalar, 2050 yılına kadar dünya genelinde diyabetli birey sayısının 1,3 milyara ulaşabileceğini gösteriyor. Yani sorun büyük ve ciddi adımlar atmamız gerekiyor.

ERKEN TANI ÖNEMLİ

Peki, diyabetin ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açmaması için en önemli adımlar nelerdir?

Diyabet, erken teşhis edildiğinde ve etkin bir şekilde yönetildiğinde daha az zararlı hale gelebilir. Diyabet, komplikasyonları önlemek için doğru yönetilmesi gereken bir hastalık. Örneğin, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği ve görme kaybı gibi komplikasyonların önüne geçmek için diyabetin erken tanısı ve etkin yönetimi büyük önem taşıyor. Bu noktada farkındalık kilit bir rol oynuyor. Bireylerin vücutlarındaki sinyalleri anlaması ve erken dönemde hekime başvurması, diyabetin yol açabileceği ciddi sağlık sorunlarını önleyebilir. Ayrıca, diyabet yönetimi yalnızca ilaç tedavisi ile sınırlı değil; dengeli beslenme, düzenli egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri de en az ilaçlar kadar etkili.

Diyabet farkındalığının düşük olması, bu hastalıkla mücadeleyi nasıl etkiliyor?

Diyabetin başlangıcının giderek daha erken yaşlara düşmesi, aslında farkındalığın henüz yeterince sağlanmadığını gösteriyor. Özellikle çocuk ve gençlerde artan diyabet oranları kaygı verici. Türkiye’de yaklaşık 35 bin civarında 18 yaş altında tip 1 diyabetli çocuk olduğunu biliyoruz. Bu, ciddi bir rakam. Diyabet farkındalığı, bireylerin kendi sağlıklarının kontrolünü ellerine almasını sağlıyor. Erken tanı, hem sağlık sorunlarını azaltıyor hem de yaşam kalitesini yükseltiyor.

DİYABETLE YAŞAMAK BİR DENGE SANATI

Diyabetle yaşamak birçok kişi için zor bir süreç. Bu zorlukları aşmak için neler önerirsiniz?

Diyabetle yaşamak gerçekten bir denge sanatı. Glukoz seviyelerinin düzenli olarak izlenmesi, doğru beslenme alışkanlıkları, düzenli egzersiz ve ilaç kullanımı arasındaki dengeyi sağlamak hayati önem taşıyor. Ancak bunu başarmak bazen gerçekten zor olabiliyor. Örneğin, geleneksel yöntemlerle yapılan glukoz ölçümleri zahmetli ve yorucu olabiliyor. Anlık kararlar almak da her zaman kolay değil. İşte bu noktada farkındalık ve teknoloji devreye giriyor. Diyabet yönetimini daha konforlu hale getirecek teknolojilere erişim sağlamak, bu süreci önemli ölçüde kolaylaştırıyor.

Teknoloji diyabet yönetiminde nasıl bir fark yaratıyor?

Teknoloji, diyabetli bireylerin yaşamını kolaylaştırmak için gerçekten harika çözümler sunuyor. Özellikle son yıllarda geliştirilen sürekli glukoz takip sistemleri, devrim niteliğinde yenilikler. Bu sistemler sayesinde bireyler, glukoz seviyelerini parmak delme işlemi olmadan 24 saat boyunca kesintisiz olarak takip edebiliyor. Bu, hem büyük bir konfor sağlıyor hem de daha güvenilir veri sunuyor. Ayrıca, glukoz dalgalanmalarını önceden görebilen bireyler, hızlı ve etkili kararlar alabiliyor. Günümüzde bu sensör teknolojisi, diyabetin zorluklarını hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için büyük katkılar sağlıyor.

DİYABET ÖNLENEBİLİR VE YÖNETİLEBİLİR BİR HASTALIK

Günümüz teknolojilerinin dışında, diyabet yönetiminde en etkili stratejiler nelerdir?

Diyabet yönetiminde yaşam tarzı değişiklikleri büyük rol oynuyor. Sağlıklı bir beslenme düzeni, düzenli egzersiz ve stresin kontrol altında tutulması, diyabetin daha iyi yönetilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca, teknolojiye erişimi olmayan bireyler için bile en basit yaşam tarzı değişiklikleri bile büyük fark yaratabilir. 

Toplumsal olarak diyabet farkındalığını artırmak için neler yapabiliriz?

Toplum olarak sağlık eğitimi ve diyabet farkındalığını artırmak için el ele vermeliyiz. Eğitimler, kampanyalar, sağlık taramaları gibi faaliyetlerle bu bilinci yayabiliriz. Ayrıca, diyabetle yaşayan bireylere destek olmak, yaşamlarını kolaylaştırmak için toplumsal duyarlılık göstermek gerekiyor. Unutmayalım ki, diyabette farkındalık ve doğru bilgi en önemli adımdır.

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR