İBB Başkanı İmamoğlu hakkında diploma soruşturması başlatılmıştı. İmamoğlu, ifade vermek üzere, Çağlayan Adliyesi'ne geldi. İfadesini veren İmamoğlu adliyeden ayrıldı. İmamoğlu'nun savcılığa verdiği 4 sayfalık ifadesi ortaya çıktı. İşte tüm detaylar!

Ekrem1-20

Herkesin gözü Kabine toplantısında! Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerin bayram ikramiyesini duyuracak Herkesin gözü Kabine toplantısında! Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilerin bayram ikramiyesini duyuracak

İMAMOĞLU HAKKINDAKİ DİPLOMA SORUŞTURMASI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun lisans diplomasının sahte olduğuna ilişkin ihbarlar ve Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan raporda diplomasının sahteliğine ilişkin tespitler üzerine, "resmi belgede sahtecilik" suçundan soruşturma başlatmıştı.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ: "İNCELEME BAŞLATILDI"

Üniversiteden yapılan açıklamada, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 24 Şubat 2025 tarih ve 2025/44681 soruşturma sayılı yazısı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının 27 Şubat 2025 tarihli 'Soruşturma Dosyası' konulu yazıları Üniversitemize ulaşmıştır. Bu kapsamda, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığının yazısı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yazısı ve ekinde yer alan Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığının 17 Şubat 2025 tarihli 'Araştırma Raporu'nda yer alan tespitler çerçevesinde Üniversitemiz bünyesinde gerekli inceleme ve işlemler tesis edilerek, neticesinden ilgili kurumlara ve kamuoyuna bilgi verilecektir." ifadeleri kullanıldı.

İMAMOĞLU İFADE VERDİ

İmamoğlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nda ifade verdikten sonra adliyeden ayrıldı.

İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:

Tüm dosya kapsamından bilgi sahibi oldum. Öncelikle kendi duygu ve düşüncelerimi tümüyle iletmek isterim; Bugün burada bir savunma yapmam bekleniyorsa, bunu asla doğru bulmuyorum. Neyle suçlandığım dahi belli değil, Buraya, her ne olursa olsun hukuk devletine ve yargı makamlarına olan saygımdan dolayı geldim. Ancak saygım gereği verdiğim bu beyanların bir savunma amacı taşımadığını, şahsıma yöneltilen, artık sayısını bile hatırlayamadığım, hukuksuzlukların kayda geçirilmesi için yapıldığını belirtmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, soruşturma süreçlerinin keyfilikten uzak, adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi esastır. Son bir ay içinde üçüncü kez ifadeye çağrılmam, yürütülen sürecin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını açıkça göstermektedir. Hakkımda yürütülen bu sürecin niteliği ve zamanlaması da bu gerçeğin bir başka kanıtıdır. Gerçeklerin çarpıltıldığı, belgelerin gizlendiği, kanun ve yönetmeliklerin görmezden gelindiği, hatta bugünün kanunların 35 yıl önceye işletilmeye çalışıldığı bir rapor hazırlanmış ve bu rapor esas alınarak hakkımda suçlama yöneltilmiştir. Oysa bugün burada ifade vermesi gerekenler, o raporu hazırlayanlardır. Avukatlarım bu konuda gerekli suç duyurularında bulunmuştur. Bu vesileyle, sizden de bu raporda sorumluğu bulunan kişiler hakkında gerekli yasal sürecin işletilmesini talep ediyorum. Demokratik meşruiyetini dört seçim zaferiyle ve 16 milyonluk bir şehrin iradesiyle pekiştirmiş bir belediye başkanını; hak yememiş, hakkını da yedirmemiş bir vatandaşı, hukuki temelden yoksun ve mesnetsiz iddialarla suçlamak, hem hukuk devletini hem de halkın demokratik iradesine yönelik ağır bir haksızlıktır. Türkiye'nin bir hukuk devleti olması gerektiğine inanan herkesin bu konularda daha özenli davranması gerekmektedir. Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna olan inancımı koruyarak, adaletin hukuk kurallarına uygun bir şekilde tecelli etmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyorum. Suçlamayla alakalı başka söyleyecek hiçbir şeyim yoktur, avukatlarım hukuki açıdan gerekli açıklamaları yapacaktır.

"İFADE VERMESİ GEREKENLER O RAPORU HAZIRLAYANLARDIR"

Bugün burada ifade vermesi gerekenler o raporu hazırlayanlardır. Raporda adı geçen kişiler hakkında da gerekli yasal sürecin başlatılmasını talep ediyorum. Bir belediye başkanı olarak kimsenin hakkını yedirmediğim gibi, kendi hakkımı da yedirmem.

Kaynak: HABER MERKEZİ-AA