Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında Halep Kalesi'ne çekilen Türk bayrağıyla ilgili konuştu. HTŞ liderliğindeki muhalif gruplar Halep'te kontrolü ele geçirmiş ve Halep Kalesi'ne Türk bayrağı asılması gündem olmuştu. Halep Kalesi'ne Türk bayrağı en son 1948 yılında asılmıştı.

HALEP TÜRK VE MÜSLÜMANDIR

Bahçeli, "Şu gerçeği millet huzurunda haykırmak dava ve siyaset namusumuzun şaşmaz ve şüphe götürmez bir gereğidir. Halep deyince yüreği titremeyen bir vatan evladına rastlayamazsınız. Çünkü Halep iliklerine kadar Türk ve Müslüman'dır. Bunu sadece biz söylemiyoruz; tarih söylüyor, coğrafya söylüyor, hakikat söylüyor, ecdad söylüyor, Halep kalesine çekilen Türk bayrağı söylüyor" ifadelerine yer verdi.

ESAD AKLINI BAŞINA ALMALIDIR

MHP Lider, yurtdışına kaçtığı iddia edilen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'a ise "aklını başına almalıdır" çağrısında bulundu.

"Mezhep taassubunu terk etmelidir. Düşmanı dost sayan, dostu da düşman gören ilkel ve ilkesiz siyasi dürtülerle arasına çizgi çekmelidir. Esad yönetimi kabuğuna çekilip uzun süre ayakta kalacağını düşünüyorsa biliniz ki, yanıldığını er veya geç anlayacaktır. 400 yıl hakimiyetimizde bulunan coğrafyaların; sömürgeci güçlerin ve devşirdikleri işbirlikçilerin envai tezgahlarıyla, sınır ve eşik tanımayan ihanetleriyle nasıl da elimizden çıkıp gittiğini hafıza kayıtlarımızda saklı tutuyoruz."

D B

Refüje çarpan tır nedeniyle Çorum-Yozgat kara yolu 2 saat ulaşıma kapalı kaldı Refüje çarpan tır nedeniyle Çorum-Yozgat kara yolu 2 saat ulaşıma kapalı kaldı

HALEP'TEKİ TOPLU KATLİAMLAR

"Irak ve Suriye coğrafyası Türk milletini bilir, Türk milleti de o gönül ve kültür coğrafyalarını yüreğinde taşır. 27 Kasım’dan itibaren Halep’e yönelik saldırıları konuşmadan önce, Rusya ve İran destekli rejim güçlerinin 2016 yılında Halep’te yaptığı toplu katliamları, mezhep temelli şiddet sahnelerini, sürgün edilen masumları, tarihinden koparılan bir şehrin acı veren dramını unutmadığımızı, hiçbir zaman da unutmayacağımızı hatırlatmak isterim.

İsrail ile Lübnan arasında yapılan ateşkes anlaşmasından hemen sonra Halep krizinin doğması üzerine başlayan tartışmaların, bir tesadüf mü yoksa bir tertip mi olduğuyla ilgili münakaşaların, o güne kadar biriken çatışma enerjisini, artan coğrafi basıncı hesaba katmadığı anlaşılmaktadır. Bir yanda zafer çığlıkları atılırken, diğer yanda felaket tamtamlarının çalınması ifrat ve tefrit dozajı yüksek düşüncelerin eseridir. 

SINIRIMIZDAKİ ÇATIŞMALAR

"Halep’ten İdlib’e kadar tekrar açılan çatışma güzergahının Türkiye’ye yansımalarını enine boyuna düşünmekle mükellefiz. Sınırlarımızın dibinde orayı burayı bombalayanların, Suriye’nin kuzeydoğusunda bölücü terör örgütünü palazlandırıp pışpışlayanların, ne aradıklarını, hangi hak ve hukuka dayanarak bölgemizde konuşlandıklarını sormak ve bununla kalmayıp pılınızı pırtınızı toplayıp gidin demek en tabii hakkımızdır.

Muhabir: MÜNEVVER BEYZA MORGİL