Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI
"ÖZGÜR ÖZEL'İN MİLLETE ÖZÜR BORCU VAR"
Değiştik dediler, normalleştik dediler, eski alışkanlıklarımızı terk ettik dediler, helalleştik dediler ama millete ve 28 milyonun iradesine hakaret eden bir şahsı 30 Ağustos'ta İzmir'de onur konuğu olarak baş köşeye oturttular. Gazi Mustafa Kemal'in kurucusu olduğu partiyi Cumhur'a hakaret edenlere himayet Partisi'ne dönüştürdüler. İnsanda biraz mahcubiyet duygusu olur. İnsanda biraz millete ve milletin iradesine saygı olur. İnsanda biraz hakaret ile düşünceyi ayıracak kadar feraset olur. Hem geçmişte olduğu gibi hakareti taltif edeceksiniz, hem de değişimden bahsedeceksiniz. Kimse kusura bakmasın ama bunun adı tutarsızlıktır, tek parti CHP'lerine geri dönmektir. Şunu çok net söylemek isterim bunu ne bize ne de millete yutturamazsınız. Millet ne dediğinize değil ne yaptığınıza bakar. Milletimiz iradesine dil uzatanı da, hakareti himaye edeni de affetmez. Sadece partimize sadece Cumhur İttifakı'na oy verenleri değil milletin ezici çoğunluğunu rencide eden o fotoğraf Türk siyasetine yakışmamıştır. O fotoğraf Türk demokrasisine hiç ama hiç yakışmamıştır. Siyaset kurumuna gölge düşürdü. Bu lekenin süratle temizlenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Özgür Özel'in millete özür borcu olduğu kanaatindeyiz.
"COŞKUYLA KUTLADIK"
Partimizin 23'üncü yaşını 14 Ağustos'ta muhteşem coşkuyla kutladık. Öncelikle kökü mazide gözü atide bir dava hareketi olan AK Parti'nin bayrağını şanla şerefle taşımış ve taşıyan her bir yol arkadaşıma bugün bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Ahirete irtihal etmiş tüm kardeşlerimizi rahmetle minnetle yad ediyorum. Millete hizmet mücadelesinin emeklerini hiçbir zaman unutmayacak partimize ve ülkemize katkılarını daima şükranla hatırlayacağız. Bundan 23 sene önce hangi heyecanla yola revan olduysak bugün de aynı sevda ile aziz milletimize hizmet ediyoruz. Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyonun hizmetkarıyız. Kimseyi ötekileştirmeden her bir vatandaşımızı kucaklıyoruz. Tam 23 yıldır ayrımız gayrımız yok biz beraberiz, kardeşiz diyoruz. 23 yıl boyunca nelerle karşılaştığımızı nelerle uğraştığımızı sizler çok çok iyi biliyorsunuz. Bugüne kadar nice operasyonların vesayet teşebbüslerinin hedefi olduk. Terör eylemlerinden darbeye sokak olaylarından medya kampanyalarına kadar nice badirelerle karşılaştık.
"NE DİYOR ŞAİR?"
Ne diyor şair; Bu sevda mayası birliğimizin. Bu sevda kaynağı dirliğimizin. Ay yıldız altında milletimizin. Türkiye'si yurdu sılası vardır. Hak bildiği yoldan dönmez bu sevda. Bayraktır göklerden inmez bu sevda. Kıyamete kadar dinmez bu sevda. Gönülden gönüle dolası vardır. Evet 23 yıllık bu sevda sizin bizim hepimizin sevdasıdır. Bu sevda 85 milyonu kucaklayan engin bir sevdadır. Bu sevda büyük ve güçlü Türkiye sevdasıdır. Bu sevda Türkiye yüzyılını inşa etme sevdasıdır. Rabb'ime bizleri bu sevdaya meftun eylediği için sonsuz hamdediyorum. Daha nice seneler boyunca kutlu bir emanet gibi bu sevdayı yüreğimizde taşımaya devam edeceğiz. AK Parti olarak Cumhur İttifakı olarak tam bir kenetlenme içinde tam bir dayanışma içinde aydınlık yarınlara beraber yürüyeceğiz. Sizlerin şahsında tüm arkadaşlarıma, teşkilatımızın her bir mensubuna bu sevdaya gönül verdikleri için en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
Biz bu ülkeyle bu milletle kader ortaklığı yapmış Türkiye sevdalısı bir kadroyuz. 23 yıldır olduğu gibi bugün de ülkemize hizmet etmenin eser üretmenin milletin yükünü hafifletmenin derdindeyiz. Vatandaşımızın çektiği hiçbir sıkıntıya gözlerimizi kapatmıyoruz. İşçimizin, emeklimizin, çiftçimizin hayat pahalılığı sebebiyle karşılaştığı zorlukların tamamının farkındayız. Milletin derdi bizim derdimizdir. Milletimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Milletimizin her şikayetinin, her serzenişinin başımızın üstünde yeri vardır. Biz dertliyiz. Bizim bu millete aşkımız var ve bu aşkımız bizi işte hep dertli yapıyor ve dertli olarak da bu yollarda yürüyoruz.
"MUHALEFETİN DURUMU İÇLER ACISI"
Muhalefetin içler acısı durumunu sizler de görüyorsunuz. Yönettikleri şehirlerde çevre yağması almış başını gidiyor. İzmir Körfezi'nde kirlilik sebebiyle balıklar nefes alamıyor, bırakın insanları. Kayırmacılık skandallarına her gün bir yenisi ekleniyor. İş bilmezlikleri artık kendi tabanlarının bile sabrını taşıyor ama bunlar daha ortada fol yok yumurta yokken koltuk kavgası veriyor. Çıkıp göğüslerini gere gere işte bizim eserimiz diye millete gösterebilecekleri tek bir hizmetleri yok. Liyakat, dürüstlük, tutarlılık, halka verdikleri sözün arkasında durma gibi erdemler siyasi lügatlerinde zaten yer almıyor. Peki bunun yerine ne var? Kavga var, didişme var, ayak oyunu var, mebzul miktarda kumpas var, kendi çıkarları kendi siyasi kariyerleri dışında hiçbir şey düşünmüyorlar. Hiçbir şeyle de ilgilenmiyorlar.