İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklanması ve yaşanan protesto gösterilerinde gözaltına alınan üniversite öğrencilerine istenen hapis talebi gündemdeki yerini koruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP grup toplantısında geçtiğimiz günlerde kendisini 'cuntacı' olmakla suçlayan CHP lideri Özgür Özel'e sert çıktı. CHP'nin geçmişini işaret eden Erdoğan "CHP Genel Başkanına şayet biraz cesareti varsa, kirli geçmişiyle yüzleşmesini öneriyorum. Sayın Özel 1950’den bu yana sandıkta yoksunuz, o günlerden beri cuntalardan medet umuyorsunuz. CHP demek Cunta demektir" dedi.
İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından vatandaşları protesto için sokağa çağıran CHP lideri Özgür Özel'e sert çıkarak 'Gençlerin hayatını karartan sizsiniz' diyen Erdoğan "Kendi meseleniz için sokakları ateşe veren sizsiniz. Gençleri kışkırtan sizsiniz. O gençlerin hayatları karardıysa, o hayatları karartan da CHP olarak yine sizsiniz. Sandıkta kazanamayınca gençleri sokağa döktünüz. Onların akan kanından kendinize rant devşirdiniz. Onları bozuk para gibi harcayarak kariyer basamaklarını tırmandınız. Sonra da utanmadan hep başkalarını suçladınız." dedi.
"Neoliberal ekonomik ve siyasal bir düzenin yerine daha korumacı bir yapının yükselmekte olduğunu görüyoruz" diyen Erdoğan, devletlerin toplumu ve ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan politikalar ürettiğinin altını çizerek "Şiddetli bir kasırganın geldiğini söylemek abartılı olmaz" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar şöyle
"ŞİDDETLİ KASIRGA GELİYOR"
"Gümrük tarifelerinden alevlenen ticaret savaşının küresel etki uyandıracağı anlaşılıyor. Herkesi etkileyecek kasırga geldiğini söylemek abartılı olmayacak... Tarihi olduğu kadar sancılı da olan bu süreci en iyi yöneten, en güçlü konumda bulunan ülkelerden biri Türkiye'dir. Ülkemiz yeni dönemin kurucu aktörlerinden birisi haline gelmektedir.
Söylemi dikkatle takip edilen bir ülke olarak Türkiye'nin ismi artık daha sık telaffuz ediliyor.
Yeni Türkiye'ye dünya alışmış hiç hoşlarına gitmese de Batılı güçler Yeni Türkiye'yi benimsemek zorunda kalmıştır. Ana muhalefet partisi Yeni Türkiye'yi hala idrak edememiştir. Nefes bile alamadıkları için gelişmeleri doğru okuyamıyorlar. Amerika'dan ekonomist ithal etmeye çalışanlardan zaten başka bir şey de beklenemez.
Ne diyelim yazık. Gerçekten çok yazık. CHP'nin içler acısı haline baktıkça ülkemiz adına üzülüyoruz. Bunlar kendi ülkelerini ve milletlerini hiçbir zaman tanımadılar, korkarım hiçbir zaman da tanıyamayacaklar.
Uluslararası ticaret savaşları yeni bir boyuta evrildi. Sermaye piyasalarındaki depremin artçı sarsıntıları henüz oturmadı.
Küresel büyüme hızının yavaşlaması hatta kimi büyük ekonomilerin durgunluğa girmesi muhtemeldir. Peki biz Türkiye olarak biz nerede duruyoruz? Enflasyon ve hayat pahalılığı başta olmak üzere, mevcut sorunları çözecek ve şoklara karşı dirençli hale getirecek programı kararlılıkla hayata geçirdik. Programımız sayesinde şoklara karşı direncimizi artırdık. Dünyada belirsizlik ortamı var ama Türkiye'nin de güçlü bir ekonomi programı var. Ticaret ve ihracatta menfi bir durum beklemiyoruz. Bu dönemi birçok ülkeye kıyasla daha hafif atlatacağımızı düşünüyoruz.
TASARRUF DEVAM EDECEK
Geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirleri bu yıl da devam edecek. Dış finansman ihtiyacımız azalıyor. Petrol fiyatlarındaki düşüş de lehimizedir. Büyüme dengelenirken, istihdam tarafında oldukça güçlü bir performans gösteriyoruz.
Milletimiz kifayetsiz muhterislerin boykot çağrılarına prim vermedi. CHP’nin boykot çağrısına millet itibar etmedi. Boykotçular bizzat vatandaşımızdan boykot yedi. Türkiye ekonomisini batıracaklarını zannedenler bir kez daha avuçlarını yaladı.
Muhalefetin tüm tuzaklarına rağmen biz Türkiye’yi büyütüyoruz. 19 Mart’tan bu yana siyaset sahnesinde çok farklı bir yun oynanıyor. Son 20 günüdür bir tiyatro izliyoruz. Oyunun yazarı CHP’liler. Oyunun kurgucusu CHP’liler, figüranlar CHP’liler, sahne CHP’liler, perdeyi açan CHP, kapatan CHP. Bilinmeyen tek bir şey vardı bu orta oyunun kavuğunun kimde olduğuydu: hafta sonu yaptıkları Kurultayla kavuk CHP Genel Başkanı’nın oldu. Oyunu yazan onlar, sahneleyen onlar, çalıp çırpan onlar, İstanbul’da Escobar düzeni kuran onlar.
'GENÇLERİN HAYATINI KARARTAN SİZSİNİZ'
Kendi meseleniz için sokakları ateşe veren sizsiniz. Gençleri kışkırtan sizsiniz. O gençlerin hayatları karardıysa, o hayatları karartan da CHP olarak yine sizsiniz. Sandıkta kazanamayınca gençleri sokağa döktünüz. Onların akan kanından kendinize rant devşirdiniz. Onları bozuk para gibi harcayarak kariyer basamaklarını tırmandınız. Sonra da utanmadan hep başkalarını suçladınız.
Bu gün üzerinde tepindiğiniz Deniz Gezmiş'i sahneye süren, idamını onaylayan siz değil misiniz? Tüm bunlardan sonra utanmanız gerekirken, işinize her geldiğinde Deniz Gezmiş'i sürekli kullanan siz değil misiniz? Şimdi de bir yandan gençleri sokağa çağırıyor polise saldırtıyorsunuz, sonra utandan timsah gözyaşları döküyorsunuz.
Medet umduğunuz Batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar ya sizi engelledi ya da kapsama alanı dışına çıktı. Kimse size değer vermiyor.
ÖZEL'E ÇOK SERT CUNTA YANITI
CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü koltuğu çok severdi. Koltuğunu 1972 yılında 88 yaşında, Ecevit karşısında kaybedince bıraktı.
1950’de Türkiye’de ilk şeffaf seçimde CHP iktidardan uzaklaştırdı ve o günden bu güne tek başına iktidara gelemedi. İktidara gelemeyince CHP ne yaptı? 27 Mayıs cuntasının taşlarını döşedi. CHP ülkenin ayarlarını öyle bozdu ki, birçok yılda cunta girişimi oldu. 12 Eylül cuntasına giden yolu açtılar, 28 Şubat cuntasına alenen alkış tuttular. Sokaklara çıkıp ordu göreve diye gösteriler yaptılar.
15 Temmuz’da tankların önünden kaçıp tv karşısında keyifle kahvelerini yudumladılar. Her darbe girişiminin, muhtıranın taşlarını döşediler, arkasında durdular, darbecilerin sırtını sıvazladılar. CHP Genel Başkanına kendi tarihini iyi okumasını tavsiye ediyorum.
CHP Genel Başkanına şayet biraz cesareti varsa, kirli geçmişiyle yüzleşmesini öneriyorum. Sayın Özel 1950’den bu yana sandıkta yoksunuz, o günlerden beri cuntalardan medet umuyorsunuz. CHP demek Cunta demektir. Cunta demek CHP demektir. CHP sadece yolsuzluğun değil darbeciliğin de kitabını yazmıştır.
'CHP FAŞİZMİN ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ HALİDİR'
CHP’nin ülkenin meseleleriyle işi olmaz, vizyonu, planı, programı, ufku yoktur. CHP’nin özgürlük anlayışı sadece kendileri için bir avuç seçkin içindir. CHP faşizmin ete kemiğe bürünmüş halidir.
Sessiz kaldı diye, sanatçılara medya kuruluşlarına, yerli şirketlere baskı yaptılar. Yıllardır yol yürüdükleri ekran yüzlerini adeta linç ettiler. Bunun adı en ilkel haliyle faşizmin ta kendisidir. Faşizm söyleyeni susturmaktan ziyade, susanı konuşmaya zorlayan zorbalıktır.
Üniversitelerini işgal edip, öğrencilerini hocalarını esir aldığınız Türkiye kötü bir hatıra olarak geçmişte kaldı. Üretimi kilitlediğiniz günler çok geride kaldı. Sanatçıya, gazeteciye medyaya, arkanıza aldığınız vesayet kurumlarıyla ayar çektiğiniz Türkiye tarihte kaldı.
Sayın Özel, artık sadece millet var, milletin muazzez iradesi var. Bugün Türkiye'de milletin takdirine sahip çıkan güçlü bir iktidar var."
Erdoğan, Özgür Özel'e "CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'ndaki sözleri" nedeniyle 500 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.