Cübbeli Ahmet olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda yayınladığı kutlama mesajıyla dikkat çekmişti. Ünlü bu mesajdan sonra Yavuz Selim Gençliği Derneği’nin Başkanı Abdülhalik Ustaosmanoğlu'nun attığı tweet'le ilgili paylaşım yaptı.
Cübbeli Ahmet; İsmailağa’nın yegâne gençlik kuruluşu olan Yavuz Selim Gençliği Derneği’nin Başkanı Abdülhalik Ustaosmanoğlu, benim Yunan’ın denize dökülüp vatanımızın işgâlden kurtulduğu 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladığım ve bu arada Pontus ve Ekümenik projelerine dikkat çekmek üzere detaylı bir yazı kaleme aldığım günün akabinde böyle bir tweet atmış ve gâvurların işgâlinden kurtulma bayramımızı “başkalarının değerleri” diye nitelemiş.
TEPKİSİNİ GÖSTERDİ
Tehlikenin ne boyutlarda olduğunu görüyor musunuz? Bu şahıs, Zafer Bayramı’nın mânâ ve ehemmiyetini açıklayıcı mahiyette Melih Gökçek Beyefendi’nin paylaştığı şeyden gâfil mi yaşamaktadır? Demek ki; bu zihniyet birilerine karşı olan şahsî kin ve nefretlerinden dolayı Yunan gâvurunun denize dökülmesine sevinmeyecek kadar…!!!' ifadelerini kullandı.
ZAFER BAYRAMI'NI KUTLADI
Ahmet Mahmut Ünlü 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda şu sözlere yer vermişti; Vatanımızın işgâlci Yunan gâvurundan kurtulmasına vesîle olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı tebrîk eder, bu uğurda canlarını kanlarını fedâ eden kıymetli atalarımıza, cümle şehîd ve gâzîlerimize Allâh-u Teâlâ’dan ziyâde rahmetler ve yüksek dereceler niyâz ederim.
Ne gariptir ki; şanlı ecdâdımız bu gâvurları denize dökmek için bunca gayret sarf ettiler ve bazıları şehâdet şerefine eriştiler. Ancak bugün yine vatanımızda gözü olan, etrafımızdaki bütün adaları silahlandıran ve fırsat bulsa hemen topraklarımıza saldıracak olan Yunan gâvurunun zihniyetinin Pontus emellerine âlet olunmak üzere Trabzon’da Sümela manastırında âyin bahanesiyle Yunan resmî marşı çalınabilmiştir.
Ayrıca Hakan Çelik gibi Türk geçinen bazı yazarlar tarafından; Heybeliada’da Patrikhâne’ye bağlı Ruhban Okulu’nun açılması gerektiği, Ortodoks din adamlarının yetiştirilmesine izin verilmesi lâzım olduğu, Ekümenikliğin tehlike olarak görülmemesi gerektiği ve bunların tehdît olarak gösterilmesinin yanlış olduğu yazılabilmektedir.
Demek ki bunlar 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı dille kutlarken gerçek mânâda kimlere karşı yapıldığını ve düşmanlarımızın kat kat büyük kin ve nefretle dolu olarak vatanımıza göz dikmiş vaziyetlerini anlayamayacak kadar ferâsetsiz veya anladığı halde hakkı tersine çevirecek kadar millî şuura bîgâne kalmış kimselerdir.
Etkili bir yazar olan, Posta Gazetesi’nin Ankara temsilcisi olup CNN’de ve TRT’de program yapan bu kişi yazısının sonunda ise gittiği bütün ülkelerde Türkiye’nin aleyhinde faaliyetlerde bulunan Patrik Bartholomeos ile görüştüğünü ve önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek, Patrikhâne’nin dînî, kültürel ve bilimsel başlıklı bazı faaliyetleri hakkında notlar aldığını naklettikten sonra bunların özetini paylaşarak, ezelî düşmanımız olan Yunan gâvurunun kendisine istiklal vermek istediği Patrikhane’nin sinsi faaliyetlerinin reklamını ballandıra ballandıra yapabilmiştir.
Bence 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamanın en büyük mânâ ve ehemmiyeti içimizde bulunup bu şekil yazılarla insanları düşmanlarımıza hoşgörülü bakmaya davet eden kişilerin uyarılması hakkında ve bu gibi önemli görevlerden alınmaları hususunda faaliyetler başlatmaya vesîle kılınmasıdır. Ayrıca yazısında Ruhban Okulu açılmadığı için yurtdışından ithal edilecek papazların vize başvurularına hâlâ cevap verilmediğinden yakınarak Türkiye’ye gelecek Ortodoks papazların işlemlerinin çabuklaştırılması hususunda iç işleri ve dış işleri yetkililerine tavsiyede bulunacak kadar ileri gitmiştir.
Yakın zaman önce yine İslamî çevrenin eski başbakanlarından birinin Gökçeada’da Bartholomeos ile kahvaltılı toplantılar yaptığına şahit olduk.
Bu zat eğer Bartholomeos ile görüşmesinde: “Sen bu Ekümenik projelerinden vazgeç, sen burada kaymakamlığa bağlı bir vatandaşsın, dolayısıyla vatanına sâdık ol, hâinlik yapma” diyebildiyse kendisine helâl olsun! Yok eğer: “Sizin de sorunlarınızın farkındayız, böyle olmaması lazım” şeklinde müsâheleli bir yaklaşımda bulunduysa yazıklar olsun! Kendisi görüşmenin içeriğini, Ekümeniklik Projesi ve Ruhban Okulu’nun tekrar açılması hakkındaki görüşlerini kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklamadığı sürece bu toplantı kendisi hakkında bir şâibe olarak tarihe geçecektir.
Bu aralar Patrikhâne’ye ait Ekümeniklik Projesi’nin ve Trabzon’daki Pontus hayalinin tekrar hortlatılmak istendiği aşikârdır ama namazlı abdestli geçinen bazılarının Ruhban Okulu’nun açılmasına olumlu baktığını açıklaması mânidardır.
Allâh-u Teâlâ, Yunan gâvuru başta olmak üzere, hiçbir dinsiz kitapsızı bir daha vatanımıza musallat eylemesin, vatanımızı ve İslâm coğrafyasını iç savaştan, dış savaştan muhâfaza eylesin ve içimizdeki gâvur dostlarını hayırla islâh eylesin, islâhı mukadder olmayanların da şerrine kifâyet eylesin. Âmîn!