Şu anda ESTÜ’de eğitim gören Serkan Deniz, yükseköğretim hayatına ilk olarak İzmirde bir üniversitede tıp fakültesinde başladı. Girdiği fakültede 2 yıl boyunca eğitim gören Deniz, bir süre sonra bulunduğu alanın kendisine hitap etmediğini fark etti. Çocukluğundan beri pilot olmayı hayal eden genç öğrenci, asıl istediği mesleğe ilk adımını atmak için ESTÜ Pilotaj Programına yatay geçiş yaptı. Dünyada uluslararası bir havalimanına sahip tek üniversitede pilotluğa dair tüm incelikleri öğrenmekte olan Serkan Deniz, ilk başlarda zorluk çekmesine rağmen kısa sürede programa adaptasyon sağladı. Genç pilot adayı ESTÜ’de gördüğü nitelikli eğitim ile her geçen gün bilgi birikimini daha da genişletirken; Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cem Çetek, iyi öğrencilerin kendilerini tercih etmesinin gurur verici olduğunu belirtti.
"Hep uçmak ve gökyüzünde özgür olmanın hissiyatını yaşamak istiyordum"
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2’nci sınıftayken Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) Pilotaj Bölümü’ne yatay geçiş yapan üniversite 4’üncü sınıf öğrencisi Serkan Deniz, "Ben normalde tıp fakültesine ailemin ve kendi isteğimle gitmiştim. Doktor olmak istiyordum. Aslında içimde hep pilot olma isteği vardı. Hep uçmak ve gökyüzünde özgür olmanın hissiyatını yaşamak istiyordum. Tıp Fakültesinde 1’inci sınıfı bitirdikten sonra oranın bana göre olmadığını, daha çok uçmak ve pilot olmak istediğime karar verdim. Ailemle bu konuda konuştum ve ESTÜ’ye yatay geçişimi yaptım. Pilotaj programında yer derslerimizde oldukça kaliteli hocalarımız var. O yüzden yer dersleri konularında çok güzel bir şekilde bize eğitim verdiler. Ama şöyle bir şey de vardı, ben tıp fakültesinden geçtiğim için biraz zorlandım çünkü tıp fakültesi kendi başına dağ gibi bir meslek. Bir sürü bilgiye sahip olmak gerekiyor. Oradan buraya gelince burası, farklı bir sektör olarak çok farklı bilgi birikimi ve kişilik özellikleri isteyen bir program olduğu için başta biraz zorlandım ama sonrasında hızlı bir şekilde adapte oldum" dedi.
"ESTÜ, dünyada uluslararası bir havalimanına sahip tek üniversite olma unvanını taşıyor"
Eskişehir Teknik Üniversitesinde kendilerine sadece uçmanın öğretilmediğini ve nitelikli bir eğitim verildiğini dile getirerek sözlerine devam eden Deniz, "Üniversitemiz bize sadece bilgi vermiyor. Bir pilotun ve kişilik özelliklerinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili de eğitim veriyor. Bir pilotun hayatını nasıl planlaması gerektiği hakkında bilgi aktarıyorlar. Aslında biz burada sadece teorik veya uçuşa dayalı değil, hayatımıza dayalı bir eğitim alıyoruz. Her gün sabahın erken saatlerinde saat 08.00 gibi kısa bilgilendirmelerimiz oluyor. Ona göre sabah 07.00 gibi okul için kendimizi planlamamız, 06.30 gibi yemeğimizi yememiz ve o şekilde okula gelmemiz gerekiyor. Okulumuzun verdiği bu sorumluluk bize havayollarına geçtiğimizde çok yardımcı oluyor çünkü havayollarında da aynı sistem var. Bir sürü sorumluluğunuz oluyor ve onları gerçekleştirmek için plan yapmalısınız. Hayatınız her daim bir plan içerisinde gerçekleşiyor. Pilot olmak zaten bunu gerektiriyor. Bu okulda, bu eğitimi aldığım için de ekstradan avantajlı bir şekilde meslek hayatına atılacağımı tahmin ediyorum. ESTÜ, dünyada uluslararası havalimanına sahip tek üniversite olma unvanını taşıyor. Sadece bunu söylemem bile zaten bizim Üniversitemizin ne kadar köklü ve kaliteli bir eğitim verdiğini gösteriyor. Yaklaşık 35 yıldır pilot yetiştiren bir Üniversite. Havacılık camiasında da zaten adından sıkça bahsediliyor. Bizlerin en büyük şansı Üniversitemizin bir devlet üniversitesi olması. Devlet üniversitesi olduğu için de eğitim ücretsiz ve hocalarımız tamamen bize bu okulda en iyi şekilde nasıl pilot olunacağını öğretecek şekilde eğitim veriyorlar" şeklinde konuştu.
"İyi öğrencilerin ESTÜ’yü tercih etmesi gurur verici bir şey"
ESTÜ Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cem Çetek ise Tıp Fakültesini bırakan iyi öğrencilerin kendilerini tercih etmesinin gurur verici olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Pilotaj işin görünen kısmı. Maalesef 5 kontenjanımız var. Onun için, diğer başarılı öğrencilerimize de sunabileceğimiz, en az pilotaj kadar güzel kariyer imkânları ve iş tatmini verecek bölümlerimiz var. Hava trafik kontrolü olsun, uçak, gövde ve motor, havacılık elektrik-elektronik veya havacılık yönetimi gibi programlardaki öğrencilerimiz çok kısa zamanda istihdam edildiler ve şu anda gerçekten güzel yerlerdeler. Havacılık zaten Türkiye’de gelişen bir sektör. Öğrencilerimizin tümüne çok çok iyi kariyer imkânları vereceğine inanıyorum. Bunun için başarılı öğrencilerin fikirlerini sadece pilotaja sınırlamalarını değil, diğer programlarla da ilgilenmelerini isterim. Gelecek hafta da hava trafik kontrol özel yetenek sınavlarımız var. Onları da gözden kaçırmadan incelemelerini tavsiye ederim."