1978 Bandırma doğumlu olan Lale Esirgen, iki çocuk annesi ve bir hekim, Halk Sağlığı uzmanı olarak görev yapıyor. Kitap okumanın kendisi için bir tutku olduğunu belirtiyor. Hayal kurma ve kurgulama yeteneği, onda bir süre sonra yazma isteği ve ihtiyacı doğurmuş. Bu serüveni çerçevesinde, çocuklar için yazmanın kendisine iyi geldiğini keşfetmiş.

Yazarlık kariyerine başlayan Esirgen’in, “Arı Bambal ve Kutup Yıldızı” isimli resimli çocuk kitabı Mahlas Çocuk’tan çıktı. Parya Çocuk’ un yayınladığı “Şipşak Çocuk Edebiyatı” derleme öykü serisinin dördüncü kitabında bir masalı,  BB kitap’ tan çıkan derleme öykü serisi “Korku Tüneli”nin ikinci kitabında da bir öyküsü yer aldı.

Gazete Yazıyor muhabiriz Senay Güncavar'a konuşan Lale Esirgen, yazma serüvenini ve bu özel çocuk hikâyelerinin nasıl doğduğunu paylaştı. İşte Lale Esirgen'in hikâyesi…
Çocuklar için yazmanın, yetişkinler için yazmaktan daha kolay olduğuna dair bir yanlış algı olduğunu dile getiren Lale Esirgen, çocukların dünyasına uygun içerik oluşturmanın özen ve dikkat gerektirdiğini belirtiyor. Bu tür yazıların sınırlı hacimde içeriğe sahip olması gereği, çocukların anlayabileceği bir dil kullanmanın yanı sıra çocukların dünyasını anlayarak yazmayı da önemli kılıyor. Esirgen, çocuklar için yazarken sınırlarınızın olmadığını ve kurgunun her türlü imkânı sunabileceğini vurguluyor. Bu da daha fazla özgürlük imkânı sunuyor.

ŞİİRSEL ANLATIM ÇOCUKLARIN İLGİSİNİ ARTTIRIYOR

Lale Esirgen, okur olarak nitelikli kurgu ve üslubun kendisini çektiğini söylüyor. Roman okumanın ayrı bir keyif olduğunu belirtirken, her karakterin ve kurgunun kendine özgü olduğunu ve bunların en iyi şekilde ifade bulacağı anlatım yönteminin seçilmesinin önemini vurguluyor. Resimli çocuk kitaplarında ise şiirsel anlatım dilinin çocukların ilgisini çektiğini ve hikâyenin daha masalsı ve eğlenceli hale gelmesini sağladığını ifade ediyor.

ARI BAMBAL MUTLULUĞU ARIYOR

Sevdiği şiirsel anlatım tarzıyla kurguladığı “Arı Bambal ve Kutup Yıldızı” resimli çocuk kitabında Lale Esirgen, mutluluğun ne olduğunu merak eden ve mutlu olduğunda nasıl hissedeceğini öğrenmek isteyen Arı Bambal’ın hikâyesini şöyle anlatıyor: “Kahramanımız Arı Bambal mutluluğun ne olduğunu anlamak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta karşısına çıkanlara hep mutluluğun tanımını sorar. Papatya, tilki, sincap ve yeşil kapılı bir ev ile karşılaşır ancak onlardan tam olarak aradığı cevabı alamaz. Ona sadece ne zaman mutlu hissettiklerini ifade ederler. Ancak tam ümidini kaybetmek üzereyken gördüğü Kutup yıldızı ona aradığı cevabı sunarken, verdiği örneklerle aslında mutluluğun içimizde saklı olduğunu ve sadece fark etmemiz gerektiğini de açıklar. Ayrıca bu karşılaşma neticesinde Arı Bambal ve Kutup yıldızı arkadaş olurlar. Arı Bambal’ın hikâyesi okul öncesi dönemde ve yeni okumayı öğrenen çocuklarda tam da onların merak ettiği soyut kavramların somut örneklerle, duygularla ve etkileşimle, basitçe ve şiirsel bir dille aktarılmasına imkân sağlıyor. Canan Ova’nın sade çizimleri de hikâyeyle bütünleşerek karakterleri bizimle buluşturuyor.”

SÜREKLİ GÖZLEM VE İYİ BİR KURGULAMA GEREKLİ

Yazma sürecini sürekli bir gözlem ve kurgulama döngüsü olarak tanımlayan Esirgen, bu süreçte de karakterleri ve onlarla uyumlu hikayeleri nasıl şekillendirileceği üzerine düşündüğünü ifade ediyor. Öncelikle bir karakterin zihninde yer ettiğini, sonrasında ise karakterin görünüşünü, tabiatını, geçmişini, hayallerini ve amacını kurgulayarak yazma sürecine başladığını belirtiyor. Bu sürecin uzun bir beyin fırtınası gerektirdiğini, bazen yazmanın kolay olmadığını ancak bir an geldiğinde sürecin olgunlaşarak kendini tamamladığını ekliyor. Esirgen, yazarken yazının teknik yönünün yanı sıra ruhunun ve akışının da önemli olduğuna inanıyor.

HERKESİN KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI OLMALI

Lale Esirgen, son olarak şu duyguları ve düşünceleri paylaşıyor, hem çocuklarımıza hem de tüm okuyuculara. "Bakış açımızın genişlemesi, dünyayı anlama ve sorunları çözebilme yeteneğimizin artması, hepimizin okuma alışkanlığı kazanmasına dayanıyor. Bu inançla, daha aydınlık bir yarın için, özellikle genç nesil olmak üzere herkesin kitapların dünyasında daha fazla vakit geçirdiği bir gelecek hayal ediyorum."

Kaynak: SENAY GÜNCAVAR