Geçen aylarda Ankara'da kan donduran bir olay yaşanmış, inşaat mühendisi Murat Keklik, önce oğlu Yağız'ın gözleri önünde kardeşi Doğa'yı katletmiş, ardından oğluna annesi Cemile Yıldız'ı görüntülü aratarak, konuşma sırasında önce oğlunu, ardından da kendisini öldürerek bir trajediye imza atmıştı.
"100 GÜNDÜR ATAMADIĞIM ÇIĞLIĞI ATMAYA GELDİM"
Korkunç olayın ardından, acılı anne Cemile Yıldız aylar sonra Oğuzhan Uğur’un sunduğu Mevzular Açık Mikrofon 6284 Özel'e katıldı. Cemile Yıldız'ın Mevzular Açık Mikrofon programının tanıtımında anlattıklarından sonra herkesi gözyaşlarına boğdu.
Henüz fragmanı yayınlanan programda söz alan anne, "Ne 6284’ü bilirim ne de İstanbul Sözleşmesi’ni. İki çocuk annesiyim ve hala anneyim. 100 gün önce çocuklarım babaları tarafından... Melek oldu. İki çocuğum babaları tarafından öldürüldü. 100 gündür içimde tuttuğum çığlığı atmaya geldim. Tek istediğim sadece boşanmaktı." şeklinde konuştu.
YAŞADIKLARINI BÖYLE ANLATMIŞTI
Acılı anne Cemile Yıldız, psikolojik sorunları olan Keklik ile olan 16 yıllık evliliğini bitirme kararı aldı. Kendisi ve çocuklarına yaklaşmaması için uzaklaştırma kararı aldırmasıyla Keklik’in tehditlerinin başladığını söyleyen Yıldız, çocuklarının ihmaller sonucu göz göre göre ölüme gönderildiğini öne sürdü. Yıldız, kolluk kuvvetleri, adli makamlar ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevlisinin açık tehdide rağmen çocukların babalarına teslim edildiğini belirterek, şunları anlatmıştı: “Eşimin alkol ve kumar bağımlılığı, psikolojik sorunları vardı. Hatta sırf bu yüzden iki defa yatarak tedavi gördü. Hakkında uzaklaştırma kararı aldırdıktan 2 gün sonra intihara kalkışmış ve hastaneye kaldırmış. Daha önceden de intihara kalkışmıştı. Uzaklaştırma kararından sonra beni ve çocuklarımı öldüreceğini söylüyordu. Ben de avukatım aracılığıyla bu tehditlerden dolayı şikayetçi oldum.
"BENİ DE ÖLDÜRECEKTİ"
Evde beni öldüreceğini söyleyince kaçıp karakola gittim can güvenliğimin olmadığını söyledim. Karakoldaki polis bana, ‘Kendisini aradık şu an evde değil eve gidebilirsiniz’ dedi. Oysaki komşularım evde balkonda oturduğunu görüyordu. Polisleri dinleseydim o gün eve gidecektim ve o gün o adam beni öldürecekti. Karşılaştığım ilk ihmal buydu. Çocuklarım bendeyken eve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan bir görevli geldi, bizimle görüştü. Bu kadına ‘Çocuklarım o adamın yanına giderse ölecek’ dedim. İntihar sürecini anlattım, beni dinleyen olmadı. Kızıma da babasıyla görüşmek isteyip istemediğini sormuş, ‘Görüşürüm’ demiş. Oğlum ‘Şu an görüşmek istemiyorum’ demiş. Benim ve oğlumun anlatımlarına rağmen mahkeme 1-31 Temmuz’da çocukların babalarında kalmaları için karar çıkarttı.
"OĞLUM GİTMEK İSTEMEDİ"
“Oğlum bavulunu hazırlarken ‘Anne ben korkuyorum gitmek istemiyorum, gitmesem olur mu?’ diye sordu. Mahkeme kararı olmazsa göndermeyecektim. 1 Temmuz’da çocukları teslim ettim, 2 Temmuz’da oğlum beni görüntülü aradı donmuştu tek kelime etmiyordu, kızımın sesi de çıkmıyordu. Bu adam bana çocukları öldüreceğini söyledi ve beni aradıktan hemen sonra da öldürmüş. Ben şimdi soruyorum, benim çocuklarımın katili kim, sadece babaları mı? İhmali olanlar hakkında şikâyetçi olacağım.”
