Cem Küçük, davanın hukuki boyutuna dair yaptığı açıklamada, sürecin oldukça uzun sürebileceğine işaret etti. "İddianamenin hazırlanması 4-5 ayı bulur. Ardından 1 yıl yargılama süreci, 1 yıl istinaf, 1 yıl da Yargıtay süreci olur. Gidiş geliş sürelerini de eklersek bu dava toplamda 3.5 ila 4 yılı bulur," diyen Küçük, hızlı bir sonuç beklenmemesi gerektiğini belirtti.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yürütülen yolsuzluk soruşturmasının yargı süreci, siyasi ve hukuki çevrelerde tartışılmaya devam ediyor. Sürecin uzunluğu ve işleyişiyle ilgili değerlendirmeler, gündemdeki yerini koruyor.
BAHÇELİ’DEN “HIZLI KARAR” ÇIKIŞI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı sert açıklamada, İmamoğlu’nun tutuklu bulunduğu sürece ilişkin yargının hızla harekete geçmesi gerektiğini savundu. Bahçeli, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni saran hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından dolayı Silivri Cezaevi’nde bulunan zanlı Ekrem İmamoğlu’yla ilgili mahkeme süreçlerinin ivedilikle görüşülüp karara bağlanması gerekmektedir,” sözleriyle yargıya çağrıda bulundu.
CEM KÜÇÜK: "BU DAVA 2029’U BULUR"
Gazeteci Cem Küçük ise TGRT Haber'de katıldığı bir programda yargılama sürecinin kısa vadede tamamlanmasının mümkün olmadığını belirtti. Küçük, davada 109 kişinin sanık olarak yer almasının süreci daha da karmaşık hale getirdiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İddianamenin hazırlanması en erken eylül veya ekimi bulur. Ardından yargılama süreci 1 yıl sürer, o da en iyi ihtimalle. 1 yıl istinaf, 1 yıl da Yargıtay aşaması olur. Gidiş gelişler, dosya aktarımları derken süreç 3.5 ila 4 yılı bulur. Yani bu dava 2029’un başında ancak neticelenebilir.”
DAVA SÜRECİ SİYASETİN DE MERKEZİNDE
Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu ve yargılanma süreci, yaklaşan seçimler öncesinde siyasetin ana gündem maddelerinden biri haline gelmiş durumda. Bir yanda hızlı karar çağrısı yapılırken, diğer yanda hukuki sürecin doğası gereği uzun bir takvim öngörülüyor. İmamoğlu’nun siyasi geleceği açısından da kritik öneme sahip olan dava, hem yargı hem de kamuoyunun yakın takibinde.