HER YER ERGUVAN RENGİ
Baharda Çatalca'ya yolu düşenler bilir. İlçe baştanbaşa erguvan rengindedir. Tabiatın bu cömertliğine Çatalcalılar da duyarsız kalmıyor. Bu nedenle ilçede, köylerinde pek çok evin duvarları erguvan rengine boyalı. Hatta birçok iş yerinin tabelası bile erguvan rengini taşıyor.
Peki, İstanbul’da erguvanın yalnızca Boğaz'da ve Çatalca'da açıyor olmasının nedenini biliyor musunuz?
Belirli bir iklimi istediği ve ömrü kısa olduğu için İstanbul’da Çatalca ve Boğaz’ın dışında yaşaması pek mümkün değil. Çatalca da kendiliğinden yetişiyor. Çatalcalılar diyor ki; “fidan ekimini devam ettiriyoruz ama bu güzelliğin mutlaka korunması gerekir.”
ÇATALCAMIZ BAHAR AYLARINDA BAŞKA GÜZEL
Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner de erguvan ağacını şöyle ifade ediyor; “Her mevsim ayrı güzel olan Çatalca'mız bahar aylarıyla bambaşka oluyor, doğanın muhteşemliğini tüm ihtişamıyla gözler önüne seriyor. Yeni doğan gün gibi umutları da canlandıran Erguvan Ağaçları birliğin, kardeşliğin, huzurun adresi ilçemize çok yakışıyor.”
ERGUVAN AĞACI NEDİR?
Güzel görünümü ve hoş kokusu ile bilinen erguvan ağacı Nisan sonu ve Mayıs aylarında yaprakları oluşmadan önce bütün dalları mor ve pembe çiçekler açar. Erguvan ağacı renkleri ve yaprakları ile oldukça güzel bir görüntüye sahiptir. Erguvan ağacı çoğunlukla güneşli ortamları sever.
ERGUVAN AĞACI NE ZAMAN DİKİLİR?
Erguvan fidanları yılın 12 ayı boyunca dikilebilir. Dikimi için 60 santimetrelik çukurlar açılmalıdır. Fidan da düz bir şekilde dikildikten sonra 5 ve 10 litre kadar can suyu verilmelidir. Hızlı büyüyen bir ağaç olan erguvan ağacı 6 yıl içerisinde yaklaşık 10 metreye kadar büyüyebilir. Uygun şartlarda budama dışında herhangi bir bakım gerektirmez. Budama yapılırken de açık yara bırakılmamasına dikkat edilmeli. Özellikle mantar riskine karşı da budanan dalların açık kısımlarına sıva ve ya macun kullanılır.
FAYDALARI NELERDİR?
Erguvan ağacının faydaları saymakla bitmez. Havadaki azotu bağlayıcı görevi bulunur. Böylelikle erguvan ağacı diğer ağaçlara da azot kullanımı sunmaktadır. Kabukları ve yaprakları ile çay yapılır. Bu çayın idrar söktürücü etkisi de bulunmaktadır. Bu çay içildiğinde terleme ile vücuttaki zararlı maddeleri dışarı atar. Hazmı kolaylaştırarak sindirim sistemine iyi gelir ve bu sebeple ishal tedavisinde de kullanılır. Aynı zamanda kas ağrıları ve romatizma ağrılarına iyi gelmektedir.
ÇATALCA’DA (HANİCE) ERGUVAN HİKÂYESİ
Kaynaklara göre; Erguvan çiçeklerinin beyazdan erguvan renge dönüşümü de Çatalca ile ilgili bir efsaneye dayandırılıyor: Kral Yağfur’un kızı Hanice, canından çok sevdiği sevgilisini dört gözle bekler. Hanice’nin sevgilisi bir gün onu görmeye gelince Tekfur'un adamları tarafından Topuklu Çeşmesi’nde su içerken yakalanmış ve surların dibinde acımasızca diri diri yakılmış. Sevdalısının gözlerinin önünde diri diri yandığını gören Haniçe, sevdiğinin acısını dindirip onu kurtarmak için Topuklu Çeşmesi’nin havuzunun başına gidip elleri ile bir avuç su alır, bu sırada havuza gözlerinden iki damla gözyaşı düşer. Topuklu havuzuna düşen iki damla gözyaşı birdenbire havuzu kıpkırmızı kan ile doldurur. İşte o günden beri Çatalca’da mayıs ayı gelince beyaz açan erguvan çiçekleri Hanice’nin aşkından sonra rengini değiştirerek bugünkü renginde açmaya başlar. Evliya Çelebi´ye göre ise Çatalca´nın bir başka adı daha vardır. Bu isimde ‘Hanice’ Rumca bir kelime olup Büyük İskender asrında İstanbul´u onaran Kral Yagfur´un kızı Haniçe´nin yaylağı olması nedeniyle babası burada büyük bir kale yaptırarak Rumca ‘Hanice’ adını vermiştir.
HİRİSTİYANLAR DA ERGUVAN (YAHUDA) HİKÂYESİ
Yapraklanmadan önce Mayıs ayı başında sadece birkaç haftalığına morumsu pembe renkte çiçek açarlar. Bu renkte olmaları baharın müjdesi olarak kabul edilmektedir. İsa’nın ihanet eden havarisi olan Yahuda bazı Hristiyan inancına göre kendini bu ağaca asmıştır. Bu olaydan önce beyaz olan erguvanlar efsaneye göre bu olaydan sonra utanç ve kandan dolayı kırmızıya dönüşmüştür. Hıristiyanlar erguvanı Yahuda ağacı aıyla anar.
SENAY GÜNCAVAR