Acıbadem Kayseri Hastanesi’nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ayşe Şener Boduç, pelvik taban rehabilitasyonu hakkında bilgiler verdi. Leğen kemiği olarak da bilinen pelvis bölgesinin karnın en alt bölümü olduğunu belirten Dr. Boduç, pelvisin kalça kemikleri, mesane ve rektumu kapsadığını ifade etti. Karın ve uyluklar arasındaki leğen şeklindeki bu bölgenin vücudun üst kısmının ağırlığını taşıyıp bacaklara iletmesi sonucu ayakta durma, yürüme ve oturma gibi eylemlerin gerçekleştirildiğini belirtti. Pelvik taban kaslarının görevlerine değinen Dr. Boduç “Bu kaslar mesane, bağırsaklar ve üreme organlarını destekler; idrar ve dışkı tutmaya yardımcı olur; cinsel fonksiyonların düzenlenmesine katkıda bulunur. Ayrıca bu kaslar güçlü olursa anne adayı daha kolay bir doğum gerçekleştirebilir” dedi.
“İdrar kaçırma ve cinsel sorunlara yol açabilir”
Pelvis kaslarının işlevlerini başarıyla sürdürmesi için güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Dr. Boduç “Pelvik taban kasları pelvis bölgesinde yer alan, idrar torbası, rahim ve bağırsak gibi organları destekleyen kaslardır. Bu kasların zayıflaması idrar kaçırma, pelvik organ sarkması, pelvik ağrı ve cinsel işlev bozuklukları gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir” diye konuştu.
Pelvik taban kaslarının kuvvet ve dayanıklılığını artırmak amacıyla pelvik taban rehabilitasyonu yapılmasını tavsiye eden Dr. Boduç böylece idrar ve dışkı kontrolünü sağlamak, pelvik organ sarkmasını önlemek, cinsel işlevleri iyileştirmek ve pelvik ağrıyı azaltmanın mümkün olabileceğini dile getirdi. Hangi durumlarda bu rehabilitasyona ihtiyaç olduğuna dair konuşan Dr. Boduç “İdrar ve dışkı kaçırma, pelvik organ sarkması, cinsel işlev bozuklukları, kronik pelvik ağrı ve doğum sonrası kasları güçlendirmek için gebelik sonrası dönemde, menopoz döneminde, erkeklerde prostat cerrahisi sonrası, çocuklarda işeme bozuklukları yani altını ıslatma gibi durumlarda pelvik taban rehabilitasyonu yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.
“Tedavi planı kişiye özel olmalı”
Pelvik taban rehabilitasyonunun fizik tedavide çeşitli egzersizler, biofeedback, elektriksel stimülasyon, manyetik alan tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve hasta eğitimi gibi bir takım destek ve yöntemleri içerdiğini belirten Dr. Boduç her hastanın durumu farklı olduğundan tedavi planlarının kişiye özel olarak belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Uygulanan yöntemlerin hastanın spesifik ihtiyaçlarına göre şekillendiğine işaret ederek pelvik taban rehabilitasyonunun pelvik taban kasları ile ilgili problem yaşayan bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırdığını sözlerine ekledi.