12 burçlu bir kale, 1262 yılından beri İstanbul Boğazı'nı gözlüyor. Doğu Roma İmparatorluğu tarafından boğazın stratejik konumu nedeniyle koruma amaçlı yapılan Yoros Kalesi, farklı devletlerin eline geçse de ayakta kalmayı başardı. "Kutsal yer" anlamına gelen Yoros Kalesi, İstanbul'daki birçok kaleden daha büyük bir alanı kaplar. Bizans'ın ardından 1348 yılında Cenevizlilerin eline geçen Yoros Kalesi, İstanbul'un Fethi ile de Osmanlı Devleti'ne geçti. Padişah II. Bayezid, kaleyi kaderine terk etmeyerek hasarlarının onarılmasını istedi. Sonra da Yoros Kalesi'ne mescid ve hamam yaptırdı. 

GİRİŞLER ÜCRETSİZ

500 metre uzunluğundaki kale, eski günlerindeki ihtişamından artık çok uzak. Birçok kısmı hasar almış olan ve yok olan kalenin ana hatları ise yerli yerinde. Anadolu Kavağı'na gezmeye gidenlerin görmek için ilk tercihi burası. Girişlerim ücretsiz olduğu Yoros Kalesi, İstanbul Boğazı'nın ve Karadeniz'in birleşimini eşsiz bir güzellikle ziyaretçilerine sunuyor. Özellikle hafta sonları vatandaşların akınına uğrayan kale, kartpostallık bir manzarayı gözler önüne seriyor.

HÜSEYİN YAVUZ HARANİ

Kaynak: HÜSEYİN YAVUZ HARANİ