Kimi mekânlar vardır, sadece yemek yemez, orada bir ruh hali yaşarsınız. Boğaz’ın serin sularına nazır, hafifçe kıpırdayan teknelerin ve karşı kıyıdaki ışıkların eşliğinde, bir yemek hayal edin. İşte Limanda Balık Restoran, bu hayalin ete kemiğe bürünmüş hâli. Adı gibi tam anlamıyla bir “liman” burası. Hem ruhunuzu hem damağınızı tazeleyen, sizi şehir karmaşasından çekip denizin ortasında huzura taşıyan bir mola noktası.
Restoran, Boğaz’ın hemen kıyısında; masanıza neredeyse deniz çarpıyor. Hele ki gün batımında kızıla bürünen manzara eşliğinde başlayan sofralar, damakta iz bırakan tatlarla unutulmaz bir ziyafete dönüşüyor.
FARKLI TATLARA HAZIR MISINIZ?
Menüsü ise tam anlamıyla bir keşif rotası... Klasik tatların yanında hiç bilmediğiniz lezzetler var. Kendi özgün reçeteleriyle fark yaratıyor. Özel salata, mısır ekmeği, simit balık ve Limanda Lokma gibi sıra dışı tatlar, geleneksel balık sofralarına modern dokunuşlar katıyor. Özellikle çıtırlığıyla dikkat çeken balık mantı, fener şiş, balık iskender, orkinos lokum ve hellim peynirli levrek sarma, gurme damakların vazgeçilmezi olmaya aday.
BEYAZ ÇİKOLATALI KESTANELİ SUFLE
Yemeğin sonunda “tatlı yiyelim, tatlı konuşalım” demek isteyenler için menünün yıldızı: Beyaz çikolata ve kestanenin nefis uyumuyla hazırlanan sufle. Yanında dondurma. İçinden akışkan çikolata fışkırıyor, dışı hafif çıtır, tadı ise kelimelerle tarif
edilemeyecek kadar zarif. Pek çok tatlı severin hatta sevmeyenlerin bile aklını başından alacak türden.
BU SICAKLIĞIN SAHİPLERİ VAR
Mekânın asıl gücü ise mutfağında değil, ruhunda gizli. İşletme sahipleri İlkin Yılmaz, Nedim Umuç, Derviş Arslan ve Adem Yıldız bu restoranı sadece bir iş yeri olarak değil, misafirlerini ağırladıkları bir yuva gibi görüyor. Her biri güler yüzlü, içten ve samimi. Garsonundan mutfak çalışanına kadar tüm ekip, adeta yıllardır tanıdığınız aile bireyleri gibi. Bu sıcaklık, sadece hizmette değil, yemeğe olan tutkularında da kendini gösteriyor. “Önce samimiyet, sonra lezzet, farklı tatlar” diyerek kurdukları bu düzen, mekânı klasik balıkçılardan ayırıyor.
BAZI SOFRALAR SADECE DOYMAK İÇİN DEĞİL…
Gerek menüsündeki cesur ve yaratıcı dokunuşlar, gerekse sunduğu içtenlik dolu atmosferle, sadece yemek yemeye değil, İstanbul’un kalbinde ama karmaşanın uzağında olmak ve balık sofralarına yeniden âşık olmak isterseniz bu lezzet rotasını ajandanıza not etmeyi unutmayın. Çünkü bazı sofralar, sadece doymak için değil; unutmamak için kurulur.