Dünya prömiyeri Tokyo Film Festivali'nde gerçekleştirilen TRT ortak yapımı filmin yönetmeni Bekir Bülbül, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin serüveninin 2017'de başladığını, yapım öncesi yaklaşık 3-4 sene senaryo yazma ve fon toplama sürecinin devam ettiğini söyledi.
Çekimleri 2021'de yapılan filmi 2022'de festivallere göndermeye başladıklarını aktaran Bülbül, "Açılışı Japonya'nın başkenti Tokyo'da yaptık. Sonrasında 20'ye yakın ülkede festivallere gitmiş oldu film. Şu an halen devam eden festival süreçleri var. Önümüzdeki haftalarda da birkaç ülkeye gideceğiz. Bu yolculuk heyecan verici" dedi. Mülteci konusunu farklı bir yönüyle ele aldıklarını söyleyen Bülbül, "Filmde kendi ülkesine geri dönmek ve cenazesini oraya defnetmek isteyen bir mültecinin hikayesini anlattık. Aslında bir haberden etkilenmiştim. Gerçekten ülkesine cenaze götürürken yakalanan bir mültecinin haberi denk gelmişti" ifadesini kullandı.
HEM YOLCULUĞA HEM TABİATA ŞAHİT OLUYORUZ
İnsanların dünyada tıpkı mülteciler gibi gelip geçici olduğunu işleyen bir film yapmak için yola çıktıklarını dile getiren Bülbül, şunları kaydetti:
"Film aslında biraz içsel yolculuk. Küçük bir kızın savaşın gölgesindeki ülkesine tekrar gitmek zorunda kalmasını, yaşadığı travmayı seyrediyoruz film boyunca. Biraz dingin, biraz meditatif bir tarafı da var. Genellikle ana karakterlerimizden ziyade karşılaştıkları kişileri dinleyerek hem yolculuğa hem tabiata şahit oluyoruz" Bülbül, filmin Türkiye ile birlikte Japonya'da da vizyona gireceğini ve çok güzel yorumlar yapıldığını belirterek, sinema salonlarına da 7'den 70'e bütün sinemaseverleri beklediklerini sözlerine ekledi.
Yapımcı Halil Kardaş ise sanat filmlerinin sinemalarda çok fazla yer bulamadığını, yapımcıların da tanıtım ve reklam çalışmalarına yeterince bütçe ayıramadığını söyledi. Filmin yaklaşık 25 salonda izleyiciyle buluştuğuna işaret eden Kardaş, şunları söyledi: "Gösterimlerin daha uzun soluklu devam etmesini istiyoruz. Bunun için birçok şehirde özel gösterimler planlıyoruz. Oyuncu, yönetmen ve senaristin de katılacağı soru-cevaplı söyleşiler ve çeşitli organizasyonlarla izleyici sayısını arttırmak istiyoruz. Yönetmen filmi kendi için yapmıyor. Senarist senaryoyu yazarken içinde yanan ateşi, hissettiklerini insanlara anlatmak, derdini belki paylaşmak istiyor. Bunun en güzel yolu insanlara ulaştırabilmek, filmi tartışabilmek, konuşabilmek."