İstanbul'un tarihine ışık tutan sembollerinden biri olan Beyazıt Yangın Kulesi, geçmişten günümüze önemli bir rol oynamıştır. Bu kule, İstanbul Üniversitesi'nin merkez kampüsünde bulunmakta olup, mimari açıdan da önemli bir eseri temsil etmektedir. Ancak, bu kule sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda farklı renklerdeki ışıklandırmalarıyla da dikkat çeker.
3 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
Beyazıt Yangın Kulesi, 1749 yılında Krikor Balyan tarafından inşa edilmiştir. O dönemde yangınları haber vermek için kullanılan kule, 85 metre yüksekliğindedir ve ilavelerle kulenin yüksekliği 118 metreye ulaşmıştır. Kulenin nöbet katı, işaret katı ve sancak katı olmak üzere 3 bölümü vardır. Gündüzleri aşağıya sarkan sepetler, akşamları ise fener ışıklarıyla yangınları duyurarak, o dönemdeki yangın söndürme ekiplerine rehberlik ederdi. Buradan verilecek haber anında tulumbacıları uyarıyor ve tulumbacılarda mahalle aralarına, derin yerlere kadar giderek yangınlara müdahale ediyorlardı. Ancak, 1826 yılında yaşanan bir yangın, kuleyi neredeyse tamamen yok etti. Eseri daha sonra Krikor Balyan'ın abisi Senekerim Balyan tarafından beton bir şekilde yeniden inşa edildi.
RENKLERLE HAVA DURUMU ANLATILMIŞ
Eser çok uzun bir zamanda 1995 yıllarına kadar yine İstanbul halkına hava durumunu bildirmek için dışına renk verilerek kullanılmış. İnsanlar mavi renk gördüğünde, bir gün sonra havanın açık olacağını, sarı gördüğünde havanın sisli olacağını, yeşil gördüğünde yağmurlu olacağını, kırmızı gördüğünde ise alam pozisyonu karlı bir hava ile karışılacaklarını anlıyorlarmış. Uygulamaya 1995 yılında ara verilmiş Ama 2010 yılında tekrar İstanbul halkı bu kuleye baktığında bir gün sonrasının hava durumunu öğrenmişler.
GEMİLER HANGİ YÖNE GİDİYOR?
Galata ve Unkapanı köprülerinin açık ya da kapalı olduğu da yine Beyazıt Kulesi’nden bildirilirdi. Sabaha karşı saat 04.00 ile 06.00 arasında kulede; yeşil ışık yandığı zaman, Haliç’teki gemilerin Marmara denizine geçtiği; kırmızı ışık yandığı zaman Marmara denizindeki gemilerin Haliç’e geçtiği; çift kırmızı yandığı zaman ise köprülerin kapalı olduğu belirtilirdi.
Beyazıt Yangın Kulesi, sadece tarihi bir yapı değil, aynı zamanda İstanbul'un kültürel mirasının bir parçası ve şehrin yaşayan bir sembolü olarak önemini korumaktadır.