Beşiktaş'ta gece kulübünde tadilat sırasında çıkan, 29 kişinin yaşamını yitirdiği yangına ilişkin iş yeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda görülen duruşmada, 5 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu.
Müştekiler, avukatları ve izleyicilerin de katıldığı duruşmaya bazı müştekiler, bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Gece kulübünde muhasebe müdürü olarak çalışan tanık Berna Çaltepe, 2011'den itibaren gece kulübünde çalıştığını ve tüm mali konularla ilgilendiğini söyledi.
Çaltepe, mekan sahibinin Şahzade Şekergümüş olduğunu ancak bir dönem kulübün kendi üzerinde bulunduğunu, Şekergümüş ile baba-kız gibi olduklarını anlattı.
Kulüpte daha önce yangın çıktığına şahit olmadığını, duvar için kullanılacak malzemenin yanmaz özellikte olduğunu faturalardan bildiğini ifade eden Çaltepe, "Her yıl yangın söndürme aletlerini yeniliyorduk. Şahzade Bey her konuyla ilgili bilgisi olmasını isterdi. Çalışanlara iş güvenliği eğitimi verildi. Sabit bir iş güvenliği uzmanımız vardı. Mekan açık olunca 600-700 kişi oluyordu. Tadilat izni alınmadığını bu olaylar olduğu için biliyorum. Kulüp aktifken yeşil 'çıkış' yazan tabelalar vardı. Her şeyi detaylı hatırlamıyorum ancak bunların faturaları mevcuttur. Tüplerin çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Yangında muhasebe zarar gördü mü bilmiyorum." diye konuştu.
Gece kulübünde garson olarak çalışan tanık Engin Eser ise olay günü izinli olmasına rağmen sevdiği için iş yerine gittiğini söyledi.
İş yeri çalışanlarının olduğu mesaj grubundan "Gelmezseniz işten çıkarılacaksınız." şeklinde mesaj gelmediğini ancak olaydan önceki gün gruba "Tüm ekip 11'de mekanda olsun." diye mesaj gönderildiğini anlatan Eser, sahne için gelecek ürünün indirilecek olması dolayısıyla herkesin çağırıldığını anlattı.
"Yangın 30 saniye içinde çok büyüdü"
Yangına kulübün kapısında yakalandığını belirten Eser, "Ben iş sağlığı güvenliği dersine denk gelmedim. Yangın tüplerinin değişimine denk gelmedim. Son hafta olduğu için olay günü sahne kurulacaktı. Yangın ilk önce küçüktü ancak 30 saniye içinde çok büyüdü." dedi.
Tutuksuz sanık Dursun Çelik de çalışanların yangın çıkarmak için değil sipariş edilen platformu teslim etmek için gittiklerini ve yangının nasıl çıktığının videolarda görüldüğünü söyledi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına ve 21 Ekim Pazartesi günü olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı kasıma erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki", 9 kişi ise "sanık" sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede, 2 Nisan'da saat 12.35 sıralarında "Masquerade" isimli iş yerinde yangın çıktığına ilişkin ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin sevk edildiği, itfaiye görevlilerinin içeride mahsur kalan kişileri dışarıya çıkardığı belirtilerek, yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği anlatılıyor.
Müşteki şüpheli Ercan Erkan, dumandan etkilenen Usamettin Yıldırım ile Gülden Taşpınar'ın yangında yaralandığı kaydedilen iddianamede, savcılık ve bilirkişi heyetinin olay yerinde yaptığı çalışma neticesinde gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ile Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğunun belirlendiği aktarılıyor.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve kusurlu bulunan 7 kişi ile Sibel Çelik'in tutuklandığı ancak Çelik'in tutukluluğuna itiraz sonrası tahliye edildiği belirtilen iddianamede, olaya ilişkin yangın raporuna da yer veriliyor.
Rapora göre, yangının söndürülmesi sonrası yapılan incelemede, işletmenin mal kabul bölümü girişine göre yaklaşık 15 metre mesafede yanmaya dayalı ağır tahribat ve deformasyonun oluştuğu, bu alandaki detaylı incelemede tadilat amacıyla kullanılan ve prize takılı halde bulunan elektrikli kaynak makinesi, elektrikli metal kesme motoru gibi elektrikli el aletleri ile çeşitli sayıda sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğunun gözlendiği anlatılıyor.
İddianamede, iş yerinde acil durum aydınlatmaları ile yönlendirme levhalarının bulunmadığının, mevcut sprinkler söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmadığının tespit edildiği vurgulanarak, itfaiye ekiplerince yangının söndürülmesi sonrası gece kulübünün çeşitli noktalarında hareketsiz yatan kişilerin bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede, mevcut söndürme sistemi ve yangın dolaplarının çalışmaması ile acil durum aydınlatmaları ve yönlendirme levhalarının olmaması tespitlerinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde, elektrikli kaynak makinesi kullanılmak suretiyle kolay yanıcı nitelikteki malzemeleri barındıran tadilat işleminin yapıldığı gece kulübünde yangının öngörülebilir olduğu kaydedilerek, "Ancak şüpheliler tarafından özen yükümlülüğüne aykırı davranılmak suretiyle öngörülebilecek ancak istenmeyen neticenin gerçekleşmesine iradi hareketle sebebiyet verildiği ve bu haliyle şüphelilere isnat edilen eylemin bilinçli taksir boyutunda manevi unsur içerdiği yönünde tarafımızda kanaat hasıl olmuştur." değerlendirmesinde bulunuluyor.
Sanıklar Kahraman Erdem, Çağatay Altunel, Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül, Mehmet Memduh Ceylan, İsmet Şen, Dursun Çelik, Sibel Çelik ve İbrahim Bildirici'nin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8'er aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Birleştirilen dosya kapsamında sanıklar Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcıları Ali Rıza Yılmaz, Ahmet Koray Bayraktaroğlu, Yasemin Saral, Ahmet Mithat Şermet, İtfaiye Çavuşu Fazlı Yavuz, eski İtfaiye Zabıta Amiri Numan Bulburu, eski İtfaiye Müdür Yardımcısı Tuncay Akdağ, eski İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı Şükrü Öztürk, belediyede çalışan kamu görevlileri Feridun Tayfun Erelmas, Lalehan Taşdelen Başkaya, Nilüfer Oğuz, Rahşan Tekin Ölmez ve Uğur Türkyılmaz hakkında ise "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlarından 2 yıl 6'şar aydan 17'şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.