Gazeteci Talat Atilla, Ramazan Bayramı’nda babasının mezarını ziyaret ettiğinde hayatının şokunu yaşadı. Mezar taşında babasının adı yerine tanımadığı bir ismin yazılı olduğunu gören Atilla, durumu hemen Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bildirdi.
İlk başta basit bir karışıklık olduğunu düşünen Atilla, olayın perde arkasını araştırınca bambaşka bir gerçekle karşılaştı. Mezar taşının, oyuncu ve Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu’nun başrolünde yer aldığı BluTV dizisi "Çekiç ve Gül: Bir Behzat Ç. Hikayesi" için değiştirildiği ortaya çıktı.
BÜYÜK ŞAŞKINLIK YAŞADI
Yaşadığı şaşkınlığı sosyal medya hesabından paylaşan gazeteci şu ifadeleri kullandı; "13 sene önce vefat eden dünyada en sevdiğim insan babamın naaşı Ankara Karşıyaka Mezarlığında bulunmaktadır. Bayram günü karşılaştığımız tablo şuydu; Babamın mezar taşında başka bir kişinin ismi yazıyordu. Derin bir şok haline girdik ablamla. İlk aklımıza gelen babamın kabrinin üstüne bir kişinin daha defnedildiği yönünde oldu.
Babamın kabrinin üstüne başka birisinin defnedilmesi hukuken imkansız çünkü babamın mezarı ve yanındaki 2 mezar yeri tapulu olarak ben de ama halen maalesef bu şüpheyi duygusal olarak aşamıyoruz. Tarifsiz bir duygu bu. Bu olayı aydınlatmak için 13 sene önce babamı kabire beraber yerleştirdiğimiz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Mansur Yavaş'ı cebinden aradım. Yanıt alamadım.
OLAYIN ALTINDAN BEHZAT Ç. EKİBİ ÇIKTI
Araştırmalarım sonucunda 16/02/2025 tarihinde Etimesgut Belediye Başkanı ve kamuoyunda Behzat Ç. dizisiyle tanınan Erdal Besikcioğlu'nun babamın kabrinde film çektiğini ve kabir taşındaki değişikliği kendisi ve film ekibinin yaptığını öğrendim. Bu bilgiyi Ankara Büyükşehir Belediyesi yetkilileri de teyit ettiler.
1) Babamın kabrinin çekim platosu yapılacağına, kabir taşına başka bir ismin yazılacağına dair bana hiç bir bilgilendirmede bulunulmadı. Bulunulsa da asla kabul etmezdim zaten.
2) Babamın kabrini film platosuna çeviren, kabir taşına başka bir ismi yazan Erdal Besikcioğlu'na bu izni kim, neden verdi? Ya da resmi kurumlardan izinsiz mi çekti bilmiyorum.
"KUTSALIMA DOKUNDURTMAM..."
3) Olayın üzerinden bu kadar vakit geçmesine rağmen ilgililerden hiç değilse bir özür, bir "yanlış yapmışız" kelimesi dahi çıkmaması başkalarının kutsallarına duydukları saygı hakkında yeterince fikir veriyor.
4) Vicdani meşru hukukumu her platformda göstereceğim gibi bayram sonrası tüm ilgililer hakkında hukuki süreci başlatacağım.
5) Sadece haberlerimle gündeme gelmekten hoşlandığım için TV ve gazeteci meslektaşlarımın röportaj taleplerine olumsuz yanıt veriyorum. Lütfen kusuruma bakmasınlar, bundan sonrası hukuki olarak yürüyecek. Sosyal medyada bu olayın geyiğini yapan, ya da bana karşı yakışsız ifadelerde bulunanlara da inşallah siz böyle bir durumla karşılaşmazsınız temennisinde bulunuyorum. 6) En asgari vicdan bile bir mevtaya, mevtanın geride kalanlarına saygı duymalı. Yakından tanıyanlar bilirler ki bu satırların yazarı hayatı boyunca hiç bir insanı dini- dili- mezhebi ya da siyasi görüşünden dolayı yargılamamıştır.
Herkesin inancı kendine diye düşünen, inançlı sade bir müslümanım. Şartların elverdiği kadar tarafsız olma gayretinde olan bir gazeteciyim ama her şeyden önce bir insanım. Bana ters gelse dahi başkasının kutsalını incitmem ama kutsalıma da asla dokundurtmam. Saygılarımla...