Eskişehir’de 18 yaşındaki A.K. iddiaya göre, bilgisayar oyunlarından etkilenerek korkutucu bir şekilde sanal dünyayı gerçeğe taşımaya kalkıştı. Oynadığı oyunun karakterinden esinlenerek maske ve çelik yelek giyen genç, elindeki balta ve bıçakla sokağa çıkarak rastgele insanlara saldırdı.
Uzmanlar, özellikle gençlerin gerçek ile sanal dünya arasındaki çizgiyi kaybetmemeleri için ebeveynlerin dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyarıyor. Peki, bu durum karşısında aileler ne yapmalı? Gençleri bu tehlikelerden korumanın yolları neler olabilir?
“Çocukların internet oyunlarına erişimini kontrol altına almak ve oyun içeriklerini yakından izlemek, alınabilecek ilk önlemler arasında yer alıyor” diye belirten Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun, ailelere düşen sorumlulukların altını çizerek “Öncelikle çocukların hangi oyunları oynadığını kontrol etmek ve oyun sürelerini sınırlandırmak gerekiyor. Ayrıca çocuklara alternatif hobiler kazandırmak ve onların sosyal becerilerini geliştirmek, dijital dünyanın olumsuz etkilerinden korunmalarına yardımcı olabilir” diyor.
Adli Bilişim Uzmanı İsa Altun
Uzman Psikolog Ramazan Saygın Şimşek, çocukları bağımlılıktan korumanın en güçlü yollarını “profesyonel spor, zihinsel gelişim, doğru arkadaş grupları ve sevgi dolu aile ortamı” diye özetliyor.
Uzman Psikolog Ramazan Saygın Şimşek
YÜZDE 35’İ OYUN BAĞIMLILIĞI RİSKİ TAŞIYOR
Geçtiğimiz haftalarda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan son araştırma da, okul çağındaki çocuklar arasında oyun bağımlılığı tehlikesinin ciddiyetini ortaya koyuyor. Bu araştırmaya, ortaokul seviyesinde 11 bin 891, lise seviyesinde ise 8 bin 493 öğrenci katılarak, toplamda 20 bin 384 öğrencinin dijital alışkanlıkları incelendi.
Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarına göre, öğrencilerin yüzde 95,49'u cep telefonu sahibi ve hafta içi günlerde neredeyse üç saat boyunca dijital oyun oynuyor. Ortaokul ve lise öğrencilerinin yüzde 35’inin oyun bağımlılığı riski taşıdığı, lise öğrencilerinin yüzde 31’inin ve ortaokul öğrencilerinin yüzde 20’sinin internet bağımlılığı riski altında olduğu belirlendi.
YALNIZLIK DUYGUSU
Lise öğrencilerinin yarısının ve ortaokul öğrencilerinin yüzde 35'inin sosyal medya bağımlılığı riski taşıdığı belirtilen araştırmada, teknolojik faktörler nedeniyle lise öğrencilerinin dörtte birinin mutluluk düzeyinin düşük olduğu gözlemlendi. Yalnızlık duygusunun ise ortaokul ve lise öğrencileri arasında yaygın olduğu belirtilirken, lise öğrencilerinde rastlanan sıkıntı düzeyinin ortaokul öğrencilerine göre daha yüksek olduğu tespit edildi.
AİLELER NE YAPMALI?
Uzman Psikolog Ramazan Saygın Şimşek, ailelerin bu konuda alabileceği en etkili önlemleri şöyle anlatıyor…
SPOR BAĞIMLILIKTAN UZAK TUTAR
Ramazan Saygın Şimşek, bağımlılık riskini en aza indiren faktörlerin başında profesyonel spor yapmanın geldiğini belirtiyor. Şimşek, "Profesyonel spor yapan gençlerde bağımlılık sorunu neredeyse hiç görülmüyor. Sporun disiplini ve getirdiği yaşam tarzı, gençleri bu tür zararlı alışkanlıklardan uzak tutuyor" diye konuştu.
BEYNE VE ZİHNE YATIRIM YAPMAK
Okumaya, öğrenmeye ve kendini geliştirmeye hevesli gençlerin bağımlılık tuzağına düşme ihtimalinin çok daha düşük olduğunu belirten Şimşek, akademik başarının ve dil öğrenmenin bu süreçte önemli bir etken olduğunu ifade ediyor.
DOĞRU ARKADAŞ
Doğru arkadaş çevresinin de bağımlılıktan korunmada kritik bir öneme sahip olduğunu söyleyen Şimşek, "Bilinçli, kültürlü ve vizyoner bir arkadaş grubuna sahip olmak, gençleri bağımlılıklardan koruyan en önemli faktörlerden biridir" dedi.
SEVGİ DOLU AİLE
Son olarak, huzurlu ve sevgi dolu bir aile ortamında büyümenin, çocukların bağımlılıklardan korunmasında en güçlü zırh olduğunu belirten Şimşek, "Güçlü aile bağlarına sahip çocuklar, bağımlılıklara karşı çok daha dirençli oluyorlar" diye ekledi.