Eylül ayında asgari ücrete yapılması beklenen 4.000 TL'lik ara zam, ekonomik tartışmalara neden oldu. SGK Başuzmanı İsa Karakaş, bu artışla asgari ücretin 21.000 TL'ye çıkacağını öngörürken, hükümetin net bir karar almaması belirsizliği artırıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "Türkiye'de asgari ücret düşük değil" açıklaması, kamuoyunda tepkiye neden oldu. Uzmanlar, artan enflasyon ve gelir dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle ara zammın gerekli olduğunu belirtiyor.
SGK Başuzmanı İsa Karakaş, asgari ücretin bu artışla birlikte 21.000 TL’ye ulaşacağını öngördü. Ancak, hükümetin bu konuda net bir karar vermemesi, tartışmaların derinleşmesine neden oldu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in "Türkiye'de asgari ücret düşük değil" şeklindeki açıklamaları, asgari ücretli çalışanlar arasında tepki yarattı. Hükümet yetkililerinin, asgari ücrete zam yapılmayacağı yönündeki açıklamaları, kamuoyunda belirsizliği artırıyor. Öte yandan, uzmanlar enflasyon oranlarındaki artış ve gelir dağılımındaki uçurum nedeniyle ara zammın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.
TÜİK verilerine göre, gelir dağılımındaki büyük uçurum ve artan enflasyon, düşük gelirli vatandaşların yaşam koşullarını zorlaştırıyor. Ocak ayında yapılan yüzde 49'luk artışla 17.000 TL'ye yükseltilen asgari ücretin alım gücü, yılın ilk yarısında 14.000 TL seviyelerine geriledi. Bu durum, asgari ücretliler arasında ek bir zam beklentisini artırdı.
Ali Tezel’in öngörüleri ve kamuoyundaki beklentiler
SGK uzmanı Ali Tezel, Eylül ayında asgari ücrete yapılması muhtemel 3.000 TL'lik ek zam hakkında sinyaller verdi. Tezel, ekonomik koşulların iyileşmesi durumunda hükümetin bu yönde bir adım atarak işçilerin mali yükünü hafifletebileceğini belirtti. Temmuz ayında beklenen ancak yapılmayan zam, işçi camiasında hayal kırıklığı yaratmıştı. Tezel’in öngörüsü, asgari ücretli vatandaşlar arasında umutlu bir beklenti oluşturdu.
Asgari ücrete yapılacak Eylül ayı ara zammı, milyonlarca çalışanın yaşam standartlarını doğrudan etkileyebilir. Hükümetin alacağı kararlar, ekonomik istikrarı sağlama ve işçilerin yaşam kalitesini artırma hedeflerini belirleyecek. Kamuoyunun merakla beklediği bu karar, iş gücü piyasasında önemli değişimlere yol açabilir.