Avrupa’nın ve dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olan Almanya, bugünlerde ülkenin geleceğini tehlikeye sokan bir gerçekle yüzleşiyor. AB’nin lider ülkesinde eğitim seviyesi ve kalitesi giderek düşüyor ve bu durum ‘endişe verici’ bulunuyor.

OECD’nin raporu, Alman öğrencilerin matematik, okuma ve fen bilimlerinde daha önce ölçülenden daha kötü performans sergilediklerini gösteriyor. Bu küresel performans testi, Alman okullarındaki korkutucu sorunları ortaya koyuyor.

27 yıldır Yeşiller Partisi üyesi olan öğretmen Birgit Ebel için bu sonuç hiç de sürpriz değil. Deneyimli eğitimcinin ortaya çıkardığı sonuçlar endişe verici. Ebel, “Bu sonuç beklenen bir sonuçtu. Biz aslında bilgi ve kaynak ülkesiyiz. Bir şeyler hemen değişmezse eğitim konusunda tamamen geri kalmış bir ülke haline geleceğiz” diyor.

Ebeveynlerinin evinde eğitimine ilgisizlik, dil becerilerinin eksikliği, başarısız entegrasyon… Ebel’e göre bunlar olumuz tablonun nedenlerinden sadece birkaçı.

Ünlü eğitimci, “Birçok insan öğrenmek istemiyor. Bazı öğrenciler bir dakikadan fazla konsantre olamıyor, hatta bazıları ders sırasında uykuya dalıyor. Bir satıra yazı yazamayan, dilbilgisi bilmeyen beşinci sınıf öğrencilerim var. Bazıları ise herhangi bir şeyi kağıda dökmeyi reddediyor” ifadelerini kullanıyor.

Birgit Ebel, okulundaki sorunların nedenlerinden birini ise öğrencilerin kültürel geçmişinde görürken, endişelerini şu şekilde dile getirdi:

“Çocuk ve gençlerin yüzde 80'inden fazlasının göçmen geçmişi var. Birçok ebeveynin evinde Almanca konuşulmuyor. Metinle çalışmak ve yazmak giderek zorlaşıyor. Daha yoğun ebeveyn çalışması talep ediyorum. Elbette ebeveynlerin katılımının zor olduğu ortamlar var, ancak birçoğu çocuklarının performansını umursamıyor. Büyük arabalarla okul kapısına kadar getiriyorlar, hepsi bu.

Birçok öğrenci saygı ve nezaketten yoksun. En genç insanlar bile cep telefonlarından şiddet içeren ve porno videolar izliyor. Giderek daha fazla öğrenci derslere gelmiyor. Çocukları okulu asarsa velilerden para cezası talep ediyorum. Gelecek adına korkutucu bir şeyler bunlar. Biz öğretmenler her şeyin sorumlusu olamayız. “

Kaynak: Serkan Bayar