Samsun'un Bafra ilçesinde bulunan İkiztepe Höyüğü'nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda ortaya çıkan 5 bin yıllık kafatası, baş delgisi tekniğinin ilk Tunç Çağı'nda kullanıldığını belgelemişti. Bu eşsiz keşif, Samsun Müzesi'nde sergilenerek vatandaşların ilgisini çekiyor. Aynı sergi bölümünde, trepanasyon tekniğiyle yapılmış 1900 yıllık bir kafatası da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Müzede bulunan bilgilendirme metninde, trepanasyonun kökeni ve amacı hakkında açıklamalar yapılmış. Yunanca'dan türetilen "trepanon" kelimesinden gelen trepanasyon, kafatası delgi operasyonu olarak tanımlanıyor. Bu işlem, belirli bir bölgede kafa derisinin cerrahi aletlerle sıyrılması ve belirli bir kemik parçasının çıkarılması şeklinde gerçekleşiyor. Bu antik ameliyatlar, kafa yaralanmaları, kötü ruhun çıkarılması, büyü veya iyileştirme gibi çeşitli amaçlarla yapıldığına inanılıyor. Ancak, gerçek amacını belirlemek her zaman kolay olmuyor.
İkiztepe Höyüğü'nde bulunan kafataslarının bir kısmında, trepanasyon izlerine rastlanmış. Bu bulgular, İkiztepe'nin Anadolu'nun en eski ve gelişmiş trepanasyon merkezlerinden biri olduğunu gösteriyor. İkiztepe'deki trepanasyon izlerine sahip kafataslarından bazıları, Erken Tunç Çağı'nda yaşanan savaşlar sırasında meydana gelen yaralanmalardan kaynaklanıyor. Bununla birlikte, yaşlı bir erkeğe ait kafatasında görülen tümör oluşumu, İkiztepe halkının travmaların yanı sıra bazı sağlık sorunlarını da cerrahi müdahalelerle tedavi etmeye çalıştığını gösteriyor.
Bu keşifler, geçmişteki tıbbi uygulamalar ve insanların sağlıkla ilgili deneyimleri hakkında önemli ipuçları sunuyor. Aynı zamanda, antik dönemlerdeki insanların sağlık sorunlarıyla başa çıkmak için ne kadar ileri tekniklere başvurduklarını da gösteriyor. Samsun Müzesi'nde sergilenen bu kafatasları, ziyaretçilere tarih öncesi tıbbın derinliklerine bir pencere açıyor.