Ağır, geniş, yüksek ve uzun bir yükün gerekli fiziksel ve matematiksel hesaplamalar yapılarak kaldırılması ve taşınmasını sağlayan yük mühendisleri, milyar dolarlık mega projelerin hayata geçirilmesinde kritik rol üstleniyor. Türkiye’de 5 bin firmanın faaliyet gösterdiği sektör, geçen yıl ülke ekonomisine 10 milyar dolarlık katkıda bulundu. 159 üyesiyle sektörün ilk ve tek çatı kuruluşu olan Yük Mühendisleri Birliği’nin (YMB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Altunkum, devletin sağlayacağı iş kolaylıkları ve teşviklerle bu rakamın 2050’de 50 milyar dolara çıkarılabileceğini söyledi.
MEGA PROJELERİ TAŞIYORLAR
Yük mühendisliği işinin basit bir kaldırma ve taşıma faaliyeti olmadığına dikkat çeken Ahmet Altunkum şunları kaydetti: “Osmangazi Köprüsü’nün tabliyelerinin, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün tabliyelerinin, İGA’daki bütün çelik konstrüksiyonlarının, Akkuyu Nükleer Santrali’nin makineleri, Star Rafinerisi’ndeki kazanların, 12 bin megawatt rüzgar santralinin 81 metre boyutundaki rüzgar gülü kanatlarının, tersanelerde gemilerin bir yerden alınıp başka bir yere taşınması, kaldırılması ve montajı. Aklınıza gelecek her türlü endüstriyel ekipmanın taşınması, kaldırılması ve kurulumu yük mühendisleri tarafından yapılıyor. Birlik olarak ekosisteminin tüm paydaşlarıyla bu mesleki önem ve değerinin doğru algılanmasını sağlamak, iş potansiyelini yükseltmek ve sürdürülebilir rekabeti korumak için çalışmalar yapıyoruz.”
3 KITADA İŞ YAPIYORLAR
Yük mühendisliği hizmetleri pazarının bu yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 64 büyüdüğüne dikkat çeken Ahmet Altunkum, “Firmaların yüzde 81’i bu büyümeyi devletimizden hiçbir hibe ve destek almadan gerçekleştirdi. Yük mühendisliği hizmetleri şirketleri olarak gelecek çeyrek yüzyılda ülke ekonomimize 50 milyar doların üzerinde katkı sağlayabileceğimize inanıyoruz. Ancak bu devletimizin bu alandaki iş kolaylıklarını artırmasına bağlı” dedi. Yük Mühendisliği Birliği (YMB) üyeleri aynı zamanda 3 kıtada ve Türki Cumhuriyetler ’deki dev projelerin kaldırma ve taşımasında yer alarak hizmet ihracatıyla ülkeye döviz girdisi sağlıyor. Şu anda Hollanda, Belçika ve İtalya’nın yük mühendisliği sektörünün hakimi olduğunu vurgulayan Altunkum, “Biz yük mühendisliği hizmetleri alanında daha fazla pay alabiliriz. Bunun için gerekli uzmanlığımız, insan gücümüz, deneyimimiz, araç parkımız, teknolojimiz ve inancımız var. Eğer daha çok devlet teşvikine ulaşabilirsek yurt dışında çok daha büyük projelerde adımızdan söz ettirebiliriz” dedi.
Deprem konutlarının inşasında rol alıyorlar
Yük mühendisliği sektörünün önemi özellikle 6 Şubat depreminin ardından bir kez daha ortaya çıktı. Depremin etkilediği 11 ilde arama kurtarma çalışmalarında kullanılmak üzere 800 vinci o dönem bölgeye yolladıklarını anlatan Ahmet Altunkum şunları kaydetti: “Depremde yardım isteyen çoğu çağrıya tamamen gönüllü olarak cevap verdik. AFAD’la bir işbirliği projesi yapmaya hazırlanıyoruz. Arama kurtarma ekibine bir vinç eklemek için hazırlıklar yapıyoruz. Bununla ilgili görüşmeler gerçekleştirip standardize etmek istiyoruz.”
10 bin çalışan aranıyor
Türkiye’de pekçok sektörde olduğu gibi yük mühendisliği alanında da ciddi bir istihdam açığı yaşanıyor. Sektörün şu anda 50 bin kişinin çalıştığını anlatan Ahmet Altunkum sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak sektörde hala ciddi bir istihdam açığı var. Biz mavi yakalı açığını kapatmak için meslek liseleriyle ortak projeler yapıyoruz. Bizim bu devasa makineleri hareket ettirecek operatörlere ihtiyacımız var. Bugün sıfırdan asgari ücretle işe alınan 18 yaşındaki bir mavi yakalı tecrübe edindikten sonra 40 bin TL maaşla iş bulabiliyor. Beyaz yakalı açığın kapanması için üniversitelerde yük mühendisliği bölümü açılmalı. Şu anda yük mühendisliği alanında çalışan mühendislerin gemi, inşaat, makine mühendisliği mezunlarından oluşuyor. En az 10 bin çalışan daha arıyoruz.”
SEKTÖRÜN BEKLENTİLERİ:
*‘Araçların Ağırlıkları, Boyutları ve Yüklenmelerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in çıkarılması.
*Makine envanterinin toplanabilmesi,
*Sürdürülebilir rekabetin oluşturulması,
*Yük Mühendisliği Hizmetlerinin Lojistik alanından çıkarılarak bağımsız olarak tanımlanması, mesleki tanım ve yeterliliklerinin belgelendirilmesi,
*Nitelikli insan kaynağı yetiştirecek okulların açılması,
*Ağır kaldırma ve taşıma hizmetlerinde belli kriterlerde köprü ve otoyolların yasal olarak kullanılması,
*Yol izin belgelerindeki bürokrasinin azaltılması,
*Trafik denetimlerinin sürdürülebilir rekabeti koruyacak şekilde doğru yöntemlerle ve kontrol listeleriyle düzenli yapılması,
*Vinçlerin yolcu ve yük taşıyan özel araçlar statüsünden çıkarılması,
*Şirketlerin kurumsallaşma ve markalaşması ve mali standartlarının oluşturulması için desteklenmesi,
* Dünya sıralamasında ikinci sırada yer alan Türk inşaat şirketlerinin uluslararası projelerde Türk yük mühendisliği gerektiren kaldırma ve taşıma şirketleriyle çalışması için devlet destekli çalışmalar yapılması gerekiyor.
*Bunun içinde devletimiz inşaat ve enerji sektörlerine verdiği aynı önem ve gösterdiği aynı ilgiyi, bu sektör firmalarının en önemli çözüm ortağı olan Yük Mühendisliği Birliği üyelerine de göstermesini bekliyoruz.