Hepatit B taşıyıcılarının bir kısmında virüs ömür boyu hasar vermeden kalabilirken, Hepatit B geçirenlerin yüzde 1 ila 2'sinde zamanla kronik aktif karaciğer hastalığı, siroz ve karaciğer kan-seri gelişebildiğini anlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Türkiye'de her yıl 200 bin kişinin bulaşıcı sarılığa yakalandığı hesaplanmıştır.
Bu olgu-ların yarısına yakın bölümü B virüsü ile oluşmaktadır.” dedi. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından belirlenen “28 Temmuz Dünya Hepatit Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada, Hepatit hastalığı hakkında bilinmesi gereken önemli noktaları anlattı.
NEDENLERİ FARKLI
Sarılığın, karaciğer tarafından atılan bilirubin maddesinin vücutta birikmesi sonucunda deri ve göz aklarının sararması olduğunu dile getiren Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Sarılığın farklı nedenleri olabilir ve bunlar arasında bazı kan hastalıkları, karaciğeri etkileyen mikroorganizmalar veya doğumsal enzim eksiklikleri yer alabilir. Bilirubin maddesinin vücuttan atılması esnasında kara-ciğer tarafından suda eriyebilen bir şekle dönüştürülmesi gerekir. Bu dönüşümden önce (bazı kan hastalıklarında olduğu gibi), bu dönüşüm sırasında (karaciğeri etkileyen mikroorganizmalar, ilaçlar veya doğumsal enzim eksikliklerinde olduğu gibi) veya bilirubinin bağırsağa akması sıra-sında (safra yollarını tıkayan taş, tümör olaylarda olduğu gibi) sarılık ortaya çıkabilir.” dedi.
Sarılıkların bazı mikroorganizmalarla oluşanlarının bulaşıcı olduğunu kaydeden Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Bulaşıcı sarılık veya tıp dilinde viral hepatit adı verilen bulaşıcı sarılıklar, A, B, C, D, E ve G virüsleri ile meydana gelir. Bu hastalık karaciğerin yaygın iltihabi hastalığı olarak tanımla-nır. Sarılıkların, sadece bazı mikroorganizmalarla oluşanları bulaşıcıdır. Diğer sarılıklarda kesin-likle bulaştırıcılık yoktur.” diye konuştu. Hepatit virüslerinin; bulaşı takiben belirli bir kuluçka dönemi (A virüsü için 15-45 gün, B ve C virüsü için 30-180 gün) sonrasında hastalık yaptığını anlatan Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Hastaların yarısından fazlasında hastalık sırasında sarılığın ortaya çıkmaması veya silik kalması mümkündür. Bu nedenle pek çok kişi sarılık hastalığı geçir-diğini fark edemez, ancak o sırada tesadüfen bir kan tetkiki yapılırsa anlaşılabilir.” dedi.
Çocuklarda belirtilerin daha hafif ve kısa süreli olduğunu, özellikle küçük yaş gurubundaki çocuk-larda hastalığın teşhis edilmeden geçip gidebildiğini de söyleyen Dr. Dilek Leyla Mamçu, şöyle devam etti, “Hastaların bir kısmında ise; kuluçka süresini takiben, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı, karnın sağ üst kadranında ağrı, derinin ve gözakının sararması ve idrarın koyulaşması ile başlar. Kısa süren ateş olabilir. Bulaşıcı sarılık genellikle 4-6 haftalık bir hastalıktır, A ve E virüsü ile olanlar sonunda şifa ile biterler ve kronikleşme göstermezler.”